Tarihinin en büyük depremi ve ardından oluşan tsunaminin ardından 22 gün sonra bölgeye giden Japonya Başbakanı Naoto Kan, radyasyon sızıntısına karşın hayatlarını tehlikeye atanlara "Savaşı kaybetmediniz. İnancınızı yitirmeyin" dedi. 9 büyüklüğündeki deprem ve tsunami sonrasında 25 bin kişinin öldüğünü tahmin eden yetkililer cansız bedenlerin ise büyük bir kısmına ulaşma ümitlerini de yitirmek üzere. Cuma gününden bu yana tsunaminin vurduğu bölgelerde aramalar yapan Japon ve ABD donanması da şimdiye kadar sadece 110 kişinin cesedine ulaşabildi. Felaketin dümdüz ettiği kentlerde 15 bin kişinin hâlâ kayıp olduğu biliniyor. Şu ana kadar doğrulanan ölü sayısı ise 11 bin 800. Yaklaşık 165 bin kişi de barınaklardaki geçici yaşamlarına devam ediyor. Felaket bölgesindeki 260 bin ev de halen şebeke suyundan yoksun ve 170 bin eve de elektrik verilemiyor. İşte tüm bu olumsuzlukların yaşandığı ülkede Başbakan Naoto Kan felaketin ardından 22 gün sonra dün ilk ziyaretini gerçekleştirdi.
MORAL KONUŞMASI
Başkent Tokyo'dan hareket eden Kan, askeri helikopterle küçük liman Rikuzentakata'ya indi. Mavi tulum giyen başbakan, deprem ve tsunamiden en fazla zarar gören Iwate bölgesindeki limanda ilk olarak gönüllü itfaiyecileri, ardından da felaketzedelerin kaldığı bir kampı ziyaret etti. Yıkık bir binanın önünde bir dakikalık saygı duruşunda bulunan Başbakan, tsunami dalgalarında eşi kaybolan kentin belediye başkanı ile de sohbet etti. Kıyıda evi olan bir felaketzede, Başbakan'a bir daha ne zaman ev inşa edebileceğini sorunca, Kan, ''Hükümet, sonuna kadar size yardım etmek için elinden geleni yapacaktır'' yanıtını verdi. Megumi Shimanuki ise "Hükümet Fukuşima'daki durum ile ilgilenmekten bizim durumumuzu unutuyor. Buraya geldi ama çok az vakit geçirdi. Ayrıca bu zamana kadar neredeydi. Çok geç kaldı" şeklinde sitem de bulundu. Kan, felaketin vurduğu bölgelere ilk ziyaretini 21 Mart'ta yapacaktı, ancak kötü hava koşulları yüzünden ziyaretini ertelemişti. Başbakan dün ayrıca havadan incelediği Fukuşima santrali bölgesine de bir ziyaret gerçekleştirdi. Santralden 20 kilometre uzaklıktaki Naraha kentindeki J-Village eğitim merkezinde santral çalışanlarına, itfaiye ekiplerine ve askerlere moral konuşması yapan Kan'ın "Sabırla, inançla savaşmaya devam etmenizi istiyorum. Mücadeleyi kaybetmiş değiliz. Japonya'nın kaderini belirlemek için pes etmeyin" dediği kaydedildi.
'ÇERNOBİL'DEN KÖTÜ'
Fukuşima Daiçi nükleer santralinden de yine iyi haber gelmedi. Santralin işletmecisi Tokyo Elektrik Şirketi (TEPCO), santralden Pasifik'e yüksek radyasyonlu su akan bir çatlağın tespit edildiğini bildirdi. Nükleer güvenlik sözcüsü Nişiyama sızıntı üzerindeki havada bin milisievert radyoaktif madde bulunduğunu belirtti. Kısa süre içinde 500 milisievertin üzerinde radyasyona maruz kalmak kanser riskini artırabiliyor. TEPCO sözcüsü Yokokura ise "20 santim genişliğinde 2. nolu reaktörün yanında bir çatlak bulduk. Kapatmak için beton dökülecek" dedi. Uluslararası Atom Enerji Kurumu, Fukuşima santralindeki reaktörlerin durumuyla ilgili ilk elden bilgi almak için Japonya'ya iki uzman göndereceğini bildirdi. Rus atom enerjisi uzmanı Natalia Mironova, Fukuşima santralindeki felaketin 1986'daki Çernobil faciasından çok daha kötü olduğunu söyledi. Mironova, "Çernobil kirli bir bombanın patlaması gibiydi. Yeni kirli bomba Fukuşima'dır ve insani ve ekonomik bakımdan çok daha pahalıya mal olacaktır. Çernobil, yedinci seviyedeydi. Tek bir reaktörü arızalanmıştı ve felaket sadece iki hafta sürmüştü. Fukuşima'da ise şu anda üçüncü haftadayız ve dört reaktör çok tehlikeli durumda bulunuyor'' dedi. DIŞ HABERLER