Yunanistan'ın güneyindeki Mora Yarımadası'nda çilek üretilen bir tarlada çalışan göçmen işçilerin üzerine ateş açıldı. 33 kadar Bangladeş ve Pakistanlı göçmen, 6 aydan bu yana biriken maaşlarını almak için kapısını çaldıkları çilek üreticisinin kâhyaları tarafından yaylım ateşine tutuldu. Üzerlerine ateş açılan göçmen işçilerden 29'u yaralandı. Göçmenlerin hayati tehlikeleri olmadığı açıklandı ancak yine de bu olay, Yunanistan'da büyük yankı uyandırdı. Yunan basını ve sosyal medyada, Yunan çilek üreticilerinin göçmenlere karşı tutumlarını protesto etmek için "Yunan çileklerini boykot" kampanyası başladı. Polis, 57 yaşındaki çilek üreticisini gözaltına aldı, göçmen işçilerin üzerine ateş açtıktan sonra kaçan üç kâhyanın peşine düştü. Yunanistan'da son dönemde yükselen aşırı milliyetçilik nedeniyle bu vahşet, bir "ırkçı eylem" olarak algılanıyor ancak yetkililer bunun aynı zamanda bir sahtekârlık olduğunu tahmin ediyor.
HEM IRKÇI HEM SAHTEKÂR
Bu tür olayların daha önce de yaşanmış olduğunu göz önünde bulunduran güvenlik makamlarına göre bazı tarım üreticileri, hasat döneminde düşük ücretle köle gibi çalıştırdıkları yasadışı göçmenlere hasattan sonra gerekli ödemeyi yapmıyor ve dahası, bu göçmenleri hasat sonrasında "yasal olmadıkları" gerekçesiyle polise teslim ediyor. Bu son olayda üreticilerin göçmenlere olan borcunu ödememek için üzerlerine ateş açmaları ırkçılıkla sahtekârlığın birleşmesinden kaynaklandığına inanılıyor. Tarlalarda günde 22 euroya çalıştırılan göçmen işçiler, genellikle en ufak sıhhi altyapısı olmayan seralarda yatıp kalkıyor ve hasattan sonra salıveriliyorlar.