- Hamaney "muktedir" görünmeye çalışıyor
Popüler haber sitesi "İranwire"ın yöneticisi Rıza Hakikatnejad da özellikle Hamaney tarafından Riyad'a yöneltilen tehditlerin "iç siyasetle" ilgili olduğunu savundu. Dini lider Hamaney'in, Batı ile varılan nükleer anlaşmayla ilgili tavrını net olarak koymaması ve müzakerelerin başka alanları da içerecek şekilde genişleyebileceği ihtimalinin Hizbullah'ı rahatsız ettiğini söyleyen Hakikatnejad, Suudi Arabistan karşısında "muktedir" bir tavır alarak kendi konumunu güçlendirmeye çalıştığını kaydetti.
Hamaney'in defalarca Ruhani hükümetini, dış politika söylemini sertleştirmesi konusunda uyardığını ancak Ruhani'nin buna yanaşmadığını öne süren Hakikatnejad, "Hamaney, Suudi Arabistan konusunda, kendi agresif söylemini hükümete dayatma konusunda uygun bir fırsat buldu. Hamaney, bunun için İran toplumunda Arap karşıtlığını kullandı" dedi.
İran dini liderinin, uluslararası açıdan da ABD'nin, nükleer anlaşma yolunda sorun çıkarmaması için bölgedeki müttefiklerini eskiye oranla daha az savunacağını bildiğini, mevcut şartlar çerçevesinde ABD'nin tepkisiyle karşılaşmayacağı için Suudi Arabistan'a yönelik söylemini sertleştirdiğini belirten Hakikatnejad, şunları kaydetti:
"Hamaney bu tip tehditleri eyleme dönüştürmeyecek. Suudi Arabistan'ın çıkarlarına darbe vurmak için vekalet savaşlarına, militan grupları desteklemeye ve diplomatik çabalara devam edecek. Onun inancına göre, İran'ın en önemli siyaseti bölgesel gücünü korumaktır. Bu gücünü Bahreyn, Suriye, Yemen, Lübnan ve Irak'taki müttefiklerini savunarak koruyabilir. Dolayısıyla bu doğrudan bir savaş haline gelmeyecektir."
- "Kayıp İranlı yetkililer gözaltında" iddiası
Mina'da hayatlarını kaybeden İranlı hacıların cenazelerinin ülkelerine gönderilmesine karşın Tahran-Riyad hattındaki gerilimin, hac için bu ülkede bulunan başta Ruknabadi ve Fuladger olmak üzere üst düzey yetkililerin akıbetlerine dair belirsizlik nedeniyle yakın dönemde yatışması muhtemel görülmüyor.
Kanun gazetesi ve diğer basın organlarında, İranlı yetkililerin Suudi yönetimiyle İsrail arasındaki iş birliğiyle gözaltına alınmış olabileceği iddiaları ileri sürülürken, kayıp İranlılarla ilgili soruşturma dosyasının İran İstihbarat Bakanlığına devredilmesi de hükümetin aynı yönde görüşe sahip olduğu şeklinde değerlendiriliyor.
Öte yandan Suudi yönetiminin Mina faciasıyla ilgili soruşturma raporunun da yeni bir krize yol açabileceği belirtiliyor. Son günlerde sosyal medyada yer alan mesajlarda, Riyad'ın söz konusu raporu önümüzdeki günlerde kamuoyuna açıklayacağı, raporda faciadan İranlıların sorumlu tutulduğu, İranlı yetkililerin sahte pasaportlarla ülkeye girdikleri gibi bazı suçlamaların yer alacağı öne sürülmüştü.