Zengin petrol yataklarına sahip Kerkük'teki Türkmen liderler, kanaat önderleri, siyasetçi ve öğretim görevlileri başta olmak üzere farklı sosyal altyapıya sahip kişilere 16 Ekim 2017'den bu yana farklı tarihlerde çeşitli silahlı saldırılar gerçekleştirildi. Kerkük'te son olarak haziran ayı ortasında Irak Sağlık Bakanlığı'na bağlı Kerkük Planlama Daire Başkanı İstibrak Abdullatif, evinde silahla vurularak öldürülmesi bölgede bulunan Türkmenleri tedirgin etmeye başladı. Saldırıların "suikast" şeklinde düzenlenmesi ve çoğunun "faili meçhul" kalması, kentteki tüm Türkmenler arasında korkuya neden oldu.
"TÜRKMENLER SİSTEMATİK BASKIYA UĞRUYOR"
Kerkük'te yaşananları SABAH'a değerlendiren Maruf, Irak Türkmenlerinin her dönemde sistematik bir baskıya uğradığını söyledi. Irak'ta gerçekleştirilen son seçim sonuçlarının ardından Türkmenler üzerindeki baskının arttığını ifade eden Maruf sözlerine şöyle devam etti:
* Irak'ta, Kerkük'te, Musul'da, Tuzhurmatu'da Türkmenlere yönelik sistematik saldılar var. Bu bölgede yaşayan Türkmenler her dönem saldırıya uğruyorlar. Kerkük'te birçok ülkenin ve farklı grupların çıkarları var. Türkmen liderlere yönelik saldırılar seçim sonuçlarıyla birlikte yine attı. Seçimlere kadar bu olayların artmasından endişeliyiz.
ETNİK ÇATIŞMANIN FİTİLİ ATEŞLENİYOR
Bu bölgede ciddi bir güvenlik boşluğu var. Türkiye her zaman Türkmenlere sahip çıkıyor. Irak hükümetinin de gücü ve hakimiyetinin artırması gerekiyor. Biz bölge Türkmenleri olarak dostluk, kardeşlik istiyoruz. Türkmenlere yönelik suikastların arkasında bölgede bir etnik çatışmanın fitilini yakmak isteyenler var. Biz hiçbir zaman etnik bir milliyetçilik yapmadık. Sadece kültürümüzü, özümüzü korumaya yaşatmaya çalışılıyoruz. Türkmen önderler tehdit altında. Bu suikastların son bulmasını bekliyoruz.