İngiltere'de olay yaratan bir yargı skandalı yaşandı. Koronavirüs salgınının en sert vurduğu ülkelerden biri olan İngiltere'de geçtiğimiz aylarda 30'lu yaşlarındaki evli ve çocuklu hamile bir Müslüman kadın, koronavirüse yakalandığı için hastaneye başvurdu.
Ağır bir halde olan 32 haftalık hamile kadın, hastaneye gitmesinden kısa bir süre sonra fenalaştı. Acilen ameliyata alınan kadın, sezaryenle bir erkek çocuk dünyaya getirdi. Doğumun ardından bilincini yitiren kadın, yoğun bakımda tedavi altına alındı.
HASTANEDEN AİLEYE ACIMASIZ BASKI
Hastanedeki doktorlar, kronik böbrek üstü bezi hastası olan kadının, bir ciğerinin de işlevini yitirdiğini aileye bildirdi. Leicester Üniversitesi Hastanesi'nde yatan genç kadın, yaşanan organ yetmezliğini ardından yaşam destek ünitesine bağlandı. Kadının hiçbir iyileşme belirtisi göstermemesinin ardından hastane yönetimi, kadının ailesine yaşam desteğini sonlandırmaları için baskıda bulunmaya başladı.
AİLE İNANCI GEREĞİ REDDETTİ
Müslüman aile, inançları gereği böyle bir karar vermeyeceklerini, kadınının canını ancak Allah'ın alabileceğini söyledi. "Allah'tan umut kesilmez" inancıyla yaşam destek ünitesinin, kadın son nefesini verene kadar devam etmesi gerektiğini isteyen aile üyelerinin itirazlarına rağmen hastane yönetimi, İngiliz yargısına başvurdu.
YARGIÇTAN SKANDAL KARAR
İngiliz yargıç Anthony Hayden, bu talebin ardından skandal bir karara imza attı. Hastane yönetiminin, kendisine kadının iyiye gitmesinin imkansız olduğu yönünde bilgi verdiğini söyleyen yargıç Hayden, yaşam destek ünitesinin sona erdirilmesi gerektiğine hükmetti. Yaşam destek ünitesinin sona erdirilmesinin "kadının hayrına" olduğunu söyleyen Hayden, kadının durumunun acı içinde olduğunu, bu desteğin bir hayatı uzatmak değil uzun ve acılı bir ölüme davetiye çıkarmak olduğunu söyledi.