"Business Insider Deutschland" adlı internet haber sitesine verdiği röportajda Callamard'a, "Raporunuzu yayımladıktan 9 gün sonra Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman Osaka'da düzenlenen G20 Zirvesi'nde bir fotoğrafta devlet ve hükümet başkanları arasında gülümsüyordu. Bu durum dünya topluluğunun durumu hakkında neler gösteriyor?" sorusu yöneltildi.
Bunun dünya toplumunun durumunun hiç de iyi olmadığını gösterdiğini belirten Callamard, "Diğer devlet başkanları neşeli bir şekilde kameralara el sallarken Muhammed bin Salman, ABD Başkanı Donald Trump ile tokalaşıyor. Bu bir skandaldı." dedi.
Trump'ın tutumunun ayrı bir mesele olduğunu ancak Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron gibi Avrupa'daki hükümet başkanlarının bu tuhaf duruma katılmalarının kabul edilemeyeceğini vurgulayan Callamard, bunun insan hakları ihlallerine uğrayan mağdurların yüzüne vurulmuş bir darbe olduğunu kaydetti.
Callamard, "Bu olay uluslararası toplumun korkaklığını kanıtladı." değerlendirmesinde bulundu.
"SESSİZ KALINARAK SUÇ ORTAĞI OLMAK" SUÇLAMASI
"Size göre Merkel ve Macron neden bir şey yapmadı?" sorusuna ise Callamard, "Belki umursamıyorlar. Bunu Merkel ve Macron'a sormak lazım. G20, Donald Trump ve Muhammed bin Salman tarafından manipüle edildi. Ekonomik bir zirve siyasi amaçlara alet edildi." yanıtını verdi.
Merkel ve Macron'a eleştirilerini yineleyen Callamard, "Merkel ve Macron, Muhammed bin Salman ile fotoğraf çekilmeyerek cesaretlerini gösterebilirlerdi. Ancak bunu yapmadılar. İstanbul'da ve Osaka'da yaşadıklarımız 'sessiz kalınarak suç ortağı olmaktan' başka bir şey değil." ifadelerini kullandı.
Cinayetin aydınlatılması için uluslararası soruşturma başlatılması ve ulusal parlamentoların da harekete geçmesini isteyen Callamard, Cemal Kaşıkçı cinayetinin her zaman dile getirilmesi ve konunun sürekli gündemde tutulması gerektiğini vurguladı.
