Özdemir, konunun güçler ayrılığı ilkesi çerçevesinde ele alınması gerektiğini, ancak esas sorunun rekabet ile çözülebileceğini söyledi.
Özdemir, "Aslında Türkiye Roj TV'ye en iyi cevabı TRT Şeş ile vermiştir ve bu işe büyük bir ölçüde çözüm getirmiştir. Türkiye'nin demokratikleşmesi çerçevesinde Kürtçe üzerindeki yasakların kalkması, köylere eski isimlerin geri verilmesi, Kürtçe televizyon kanalının başlaması Roj TV'yle rekabeti getirmiştir. Bu işi bence rekabet çözer" dedi.
Devlet sınırları içinde özgürce yayın yapan Kürtçe bir televizyon işlediği sürece Kürtlerin önemli bir kısmın Roj TV'yi degil de TRT Şeş'i izleyeceğinden emin olduğunu vurgulayan Özdemir, "Hatta PKK'nın kendi üyelerine TRT Şeş'İ izleme yasağı koyması da bu kanalın ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla devlet olarak siz vatandaşı yanınıza çekerseniz bu sorun rekabetle çözülür" diye konuştu.
Cem Özdemir, Almanya İçişleri Bakanlığı'nın Roj TV'yi kapatmak için elinden geleni yaptığını belirterek, "Bu konuda siyasi irade ortaya konuldu. Ancak demokrasilerde güç ayrımı var. Mahkemeler farklı karar alabilir" şeklinde konuştu.
Asıl sorunun kaynağının Türkiye'de olduğunu savunan Özdemir, "Asıl soru şu: 'İnsanlar neden Roj TV seyrediyor?' Herkesin eşit haklar çerçevesinde yaşadığı bir Türkiye'de Roj TV gibi televizyon istasyonları da önemini kaybeder. Ezberi bozup yeni yollar denemek gerekiyor. Zaten bunlar da şu anda Türkiye'de tartışılan konular. Bu yolun sonunda kardeşliğin güçlenmesi, huzur ve barış var" şeklinde konuştu.
DTP'li milletvekilleriyle ilgili tartışmalara da değinen Özdemir, "Bunlar daha önce denenmiş şeyler. Türkiye'de bu işin bitmemesini isteyen bir takım güçler var. DTP'nin mecliste bulunması Türkiye açısından faydalı, aksi durum PKK'yı güçlendirir" diye ifade etti.
ALMANYA'DAN ROJ-TV AÇIKLAMASI
Almanya İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, terör örgütü PKK'nın yayın organı Roj-TV'ye ülkede getirilen yayın yasağının uygulanmasını şimdilik durdurma kararı alan Federal İdare Mahkemesinin yasal olarak yayın yasağı getirilip getirilemeyeceğini incelediğini, ancak henüz nihai kararını vermediğini söyledi.
Schaeuble, bugün Berlin'de 2008 yılı Anayasayı Koruma Dairesi raporunu açıkladığı basın toplantısında, Roj-TV hakkında alınan mahkeme kararıyla ilgili olarak görüşlerinin sorulması üzerine, ''Mahkeme Roj-TV'ye yasal olarak yasak getirilip getirilemeyeceğini inceliyor. Bu konuda henüz bir karar vermedi. Bir değerlendirmede de bulunmadı'' yanıtını verdi.
Almanya İçişleri Bakanlığı ve Federal İdare Mahkemesi sözcüleri, bu konuda nihai karar verilene kadar Roj-TV'nin yayın yapmaya devam edebileceğini bildirdiler.
Aşırı dinci terör tehdidinin de hala devam ettiğini belirten Schaeuble, yabancıların siyasi amaçlı yaptıkları suç eylemlerinin sayısının da 2008 yılında 2007 yılına göre arttığını ifade etti.
Schaeuble, yabancıların siyasi amaçlı işledikleri suçların 2008 yılında yüzde 75,6 oranında artarak 1312, siyasi amaçlı şiddet olaylarının da yüzde 4,6 oranında artarak 113 olduğunu kaydetti.
Anayasayı Koruma Dairesi raporunda, terör örgütü PKK'nın da hala çifte taktik uyguladığı, bir yandan Türkiye-Irak sınırında saldırılar düzenlerken, diğer yandan Avrupa'da barışçı bir tavır takınmaya çalıştığı belirtildi.
Almanya'daki aşırı solcu Türk örgütlerinin de faaliyetlerini sürdürdükleri, Türk devletine ve toplum sistemine karşı mücadele ettikleri gibi, Almanya'nın yabancılar ve sosyal politikalarına da karşı çıktıkları ve Alman askerlerinin Afganistan'dan çekilmelerini istedikleri ifade edildi.
Almanya'daki en büyük Türk dini kuruluşu olan İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) derneği üyelerinin de, dini bir devlet düzeni istedikleri şüphesiyle hala izlenmekte oldukları kaydedildi.