Gezi Parkı'nda birkaç ağaç kesildi, yer yerinden oynadı. Taksim'de masum bir çevre hareketi gibi başlayan olaylar
ateş topuna döndü, tüm Türkiye'yi yaktı.
ODTÜ'de yol geçecek diye kesilecek ağaçlar için yine kızılca kıyamet koptu.
Biliyorsunuz, "Yol istemiyoruz, orman istiyoruz" diye eylemler yapılıp duruyor günlerdir Başkent'te.
Çıkış noktasında bazı sinsi planların olduğu gerçeği ile marjinallerin nasıl provoke ettiğini bir kenara koyarsak ve de bu protestoların tamamen
çevre duyarlılığından beslendiğini düşünürsek belki faydası olmuştur.
En azından sadece yakıp yıkmayı bilenler yeşil sevgisiyle, doğa aşkıyla tanışmıştır bu vesileyle!
Benim anlamadığım ise yeşil için yanıp tutuşulurken ve birkaç ağaç uğruna insanlar kendilerini zincirlerken, bu hassasiyet İzmir'e neden hiç uğramıyor?
Sakın yanlış anlaşılmasın, kimseyi eyleme falan asla teşvik etmiyorum, fakat şu yeşil duyarlılığı biraz da İzmir'in kıyısından köşesinden geçse hiç fena olmayacak...
Aslında anlatmaya gerek yok ama yine de yazalım.
İstanbul ve Ankara ile İzmir'i kıyasladığımızda, Türkiye'nin 3'üncü büyük kenti deyim yerindeyse çırılçıplak kalır.
Başkent'in ve İstanbul'un ne kadar yeşil olduğu ortada. İzmir'in kupkuru yamaçlarına, beton üstüne betondan örülmüş semtlerine bakınca insanın içi kararıyor.
Daha yeşil bir İzmir için kampanya başlatılsa fena mı olur, hazır önümüzde yerel seçim varken...
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı
Melih Gökçek'in dışında kimse bu konuda konuşmayacak mı?..