Kutlu Gece Mevlid Kandili'nin
Gaziemir ilçemizde kutlandığı
Emir Sultan/Seydi Baba Camisi'nin mimarisi göz kamaştırdı. Dış cephesi Uzay Çağı, iç cephesi Emir Sultan'ın yaşadığı
Selçuklu/ Aydınoğulları mimarisinin senteziydi. Merhum
Mimar Yavuz Selim Barbaros'un çizdiği proje doğrultusunda, Türkiye Diyanet Vakfı tarafından hayırseverlerin bağışlarıyla yaptırılan cami, 3 yılda tamamlandı.
Yaşanılan dönem ile
millî özelliklerin harmanlanmasına güzel bir
örnek oluşturan caminin mimarisi, umarım
dönüşümde göz önünde bulundurulur. Kutu gibi dairelerin üst üste yığılmasından oluşan apartmanların dış cephelerindeki tek düzelik yerine, estetik açıdan ilgi çekecek
tasarımların geçmiş ve günceli harmanlaması, kentimizin görünümünü taklitçilikten kurtarıp, özgün bir
İzmir ruhu kazandırır.
EMİR SULTAN KİMDİR?
Adına cami yapılarak ruhu şad edilen Emir Sultan,
İzmir'in Aydınoğulları tarafından fethi sırasında orduda komutan olarak bulunan
gazi dervişlerdendir. Aydınoğlu Mehmet Bey ve oğlu
Gazi Umur Bey döneminde yaşadı. Asıl adı
Seyyid Mükerremeddin olup, adından anlaşılacağı üzere sevgili Peygamberimiz
Hz. Muhammed'in soyundan gelmektedir.
Emir Sultan adını alması şöyle rivayet edilir: "Seyyid Mükerremeddin, o devrin büyük İslam alimlerinden ve büyük bir Allah dostu İzmir'de vefat edince, na'şını başkent Birgi'ye nakletmekle görevlendirilmiş. Cenaze Birgi'ye doğru götürülürken, şimdiki Gaziemir yakınlarına varıldığında öğle olmuş. Abdest almak isteyenler tüm aramalara karşın su bulamayınca, teyemmüme yönelecekken vefat eden Allah dostunun eli tabuttan çıkıp, bir yeri işaret ederek; '
Kaz ya Emir!' demiş. Cenazedekiler şaşkınlıklarından sıyrılıp, işaret edilen yeri kazınca su fışkırmış... Abdest alıp, namazlarını eda edenler de; Seyyid Mükerremeddin'e o andan itibaren
"Emir Sultan" adıyla hitap etmeye başlamışlar."
Umur Bey, suyun bulunduğu yeri Seyyid Mükerremeddin adına vakfederek,
Seydiköy olarak adlandırmıştır. Suyun çıktığı yer ile Kızılçullu deresi arasında tersane kuran
Gazi Umur Bey'in de adı yöreye verildi dense de, gerçekte
Gaziemir adı Seyyid Mükerremeddin'in manevî unvanına uyar.
EMİR SULTAN ZAVİYESİ
Seyyid Mükeremmedin, uzun yıllar Aydınoğulları Beyliğinde hem komutanlık, hem de irşad görevini ifa etti. Haçlılarla yapılan savaşlarda büyük yararlıklar gösterdi. 1340 yılından sonra vefat edince, Gazi Umur Bey tarafından yaptırılan
Emir Sultan türbesine defnedildi. Türbenin yanına, içinde tevhithane, misafirhane, aşhane, hamam, türbedar meskeni olan bir
zaviye inşa edilerek, irşad faaliyetlerinin sürmesi sağlandı.
Zaviyeler, Anadolu'da Selçuklu Devleti'nin kuruluşundan itibaren önemli görevler üstlenen
sosyal ve dinî içerikli oluşumlardır. Bu tür yapılar XIV. asırda Anadolu'nun en ücra köşelerine kadar yayıldı. Bir ahî veya tarikat şeyhi önderliğinde kurulan zaviyelerin
amacı; bazen bir yörenin yerleşime açılması, bazen yolların güvenliğinin sağlanması, bazen de yoksulların barınmasını sağlamak oldu. Emir Sultan türbesinin olduğu yer, zamanla
Namazgâh veya
Şeyh Mahallesi olarak adlandırılırken, zaviye
Nakşibendi ve
Rufai tarikatları tarafından asırlar boyu kullanıldı. Günümüzde restore edilen
Emir Sultan Zaviyesi ve
Emir Sultan Camisi ile
Seyyid Mükerremeddin'in ruhu şad edilirken, dileğimiz diğer atalarımızın (
Emir Çaka Bey, Aydınoğlu Mehmet Bey, Gazi Umur Bey) adlarının böyle eserlerle yaşatılması...