Dünyanın her yerinde bankacılık sistemi bireylere ve işletmelere geniş bir biçimde finansal hizmetler sağlamaktadır. Bankacılık sistemi başlangıçta daha çok kurum ve kuruluşlara hizmet vermekteyken II. Dünya savaşından sonra başlayan ve gelişen tüketim toplumu anlayışıyla birlikte bireylerin keşfedilmesi, dinamik bir yapıya sahip olan finansman dünyasındaki rekabeti artırarak bankacılık sistematiği içerisinde 'Bireysel Bankacılık' kavramının oluşumuna kaynaklık etmiştir. Türkiye'de ise bu kavram 1980 yılından itibaren Tüketici Kredilerinin hizmete sunulmasıyla finansal pazarlardaki yerini almıştır.
Özellikle orta gelirli tüketicilerin finansal hizmetlerden yararlandırılması hedef alınarak oluşturulan tüketici kredileri piyasası, bankalar ve banka dışı kuruluşların yaratmış oldukları yoğun rekabet, tüketicinin bilinçlenmesi ve bireylerin yaşam standartlarının yükselmesi sebebi ile başlangıcından itibaren gelişimini artan oranlı bir ivme yakalayarak sürdürmüştür.
Ülkemizde son yıllarda, özellikle 2000 yılı başlarında alınan ekonomik istikrar tedbirleri sonrasında enflasyon oranının yavaşlaması sonucunda kredi faiz oranlarının düşmesiyle bankaların kullandırdığı tüketici kredisi tutarı önemli oranda artmıştır. Diğer kredi türlerine göre, riskinin düşük olması nedeniyle, bankalar tüketici kredisi kullandırmaya büyük önem vermektedir.
BANKANIN TANITIMI
1948 yılında kurulan Akbank bugün aktif büyüklüğü açısından (iştiraklerin piyasa değerlemesi hariç) Türkiyenin en büyük özel sektör bankası konumundadır. 2000 yılında Akbank, Banker Dergisinin aktif ve özsermaye büyüklüğü açısından yaptığı sıralamada dünyanın ilk 500 bankası arasında yer almıştır. Ayrıca, banka 1992, 1993 ve 1998 yıllarında Euromoney dergisinin "Türkiyenin En İyi Bankası" ödülünün sahibi olmuştur. Akbank, temel bankacılık hizmetlerinin yanısıra, bireysel, kurumsal, özel bankacılık ve uluslararası ticaretin finansmanı hizmetlerini sunmaktadır.