Kimi çocuk için keyifli bir heyecan, kimi çocuk içinse tedirgin bir bekleyiş olan okulların açılmasına sayılı günler kaldı. Milyonlarca öğrenci için pazartesi günü ilk ders zili çalacak. Çocuklar yeni ortamlara kolaylıkla uyum sağlayabilseler de, söz konusu okul olduğunda zorluk yaşayabiliyorlar. Psikolog Sena Sivri, okulun ilk gününde ebeveynlerin dikkat etmeleri gereken noktaları anlattı, önemli önerilerde bulundu...
KRİZE YOL AÇABİLİR
Rakipsiz oldukları, tüm ilginin üzerlerinde odaklandığı, kendilerini güvende hissettikleri ev/aile ortamından çıkıp pek çok akranının olduğu bir ortama alışmak çok kolay bir durum değil kuşkusuz.
Okul, çocuklar için aynı zamanda yeni sosyal beceriler kazanacakları bir alan olarak da büyük önem taşıyor. Her adaptasyon gerektiren süreç gibi, okula başlamak da çocuklar için çeşitli ölçülerde krize yol açabilir. Örneğin; okul ziliyle ilk kez tanışacak olan minikler için 'ayrılık anksiyetesi' başta olmak üzere çeşitli sorunlar gelişebiliyor.
Söz konusu ilkokula başlayacak olan minikler olduğunda, bu adaptasyon sürecinde minik öğrencilerin ruhsal gelişimlerinde bir problem oluşmaması için ebeveynlere de büyük görevler düşüyor.
BİRLİKTE KAHVALTI EDİN
Olağandan biraz daha erken kalkıp sakin,
dingin bir hazırlık süreci geçirin. Normal bir
gün gibi çocuğunuzla birlikte kahvaltı edin.
Çünkü rutininden çok farklı hazırlıklar yapmak kaygısını pekiştirecektir. Beraber yapacağınız kahvaltı ve buna eşlik eden sohbet, çocuğun kaygısını azaltacaktır.
Okul, yeni başlayan çocuklar için bir bilinmezliktir.
Bu nedenle çocuğunuza okulun korkulacak bir yer, öğretmenin de korkulacak biri olmadığını, okula başlamasıyla beraber ailesi ve ev düzenine dair bir kaybı olmayacağını net bir dille anlatın.
Çocuğun zihninde bunun oturmasının zaman alacağını unutmadan, sabırlı bir tutum izlemeye özen gösterin.
MAHREMIYETINE ÖZEN GÖSTERIN
Çocuğunuzun mahremiyetine özen gösterin,
sizinle paylaştığı kaygıları akranları ve
öğretmenleri yanında dile getirmeyin. "Benim
kızım/oğlum okuldan çok korkuyor, sabah
nasıl ağladı bir bilseniz, zor geldik" gibi olumsuz
cümleleri onun yanında, sınıf arkadaşları
ve öğretmenleri varken sarf etmeyin. Aksi takdirde,
bu duyguyu sadece kendisinin hissettiğini
düşünebilir ve bunun sonucunda da daha zor
uyum gösterir.
DIĞER ÇOCUKLARLA KIYASLAMAYIN
Okulun ilk günlerinde dikkat etmeniz
gereken en önemli noktalardan biri de, çocuğunuzu
başka çocuklarla kıyaslamamak olmalı.
"Bak oradaki arkadaşın hiç ağlıyor mu?" gibi kıyaslayıcı sözler ve davranışlardan kaçınmanız çok önemli. Ayrıca tek kaygı duyanın kendisi olmadığını, birçok çocuğun bunu yaşayabileceğini anlatın. Kıyaslamaya gitmeniz, çocuğunuzun kendisini yalnız, suçlu, hatalı hissetmesine ve negatif bir duygu durumunun içinde daha çok sıkışmasına sebep olacaktır.
Sert, despot ve negatif tutumlardan da kesinlikle kaçınmanız gerekiyor. Aksi takdirde çocukta ortaya çıkan ayrılık anksiyetesi yoğunlaşacak, kendisinin sevilmediğini, değersiz olduğunu düşünmesine, saldırgan davranışlar geliştirmesine sebep olacaktır.
KAYGINIZI KONTROL ALTINA ALIN
Anne-baba olarak kendi kaygınızı
kontrol altında tutmanız ve çocuğunuza
yansıtmamanız da bir o kadar önem taşıyor.
Okula başlama süreci tüm aile için yeni bir düzen anlamına geliyor ve anne-babalarda çocuklarından ayrılma ile onların okul adaptasyonuna dair kaygılar gelişebiliyor. Fakat bu kaygılarınızı çocuğunuza yansıtırsanız, sonrasında onun kaygıları için ne söylerseniz söyleyin sarf ettiğiniz cümlelerin etkisiz olmasına ve kendi yaşadığı negatif duygu ve kaygısının artmasına sebep olur.
SINIFTA KALMAYIN
Çocuğunuz sınıfta kalmanızı isterse, kalmayın.
Ebeveynlerin sınıfta kalması, çocukların okula adaptasyonunu zorlaştırır. Neden içeride kalamayacağınızı güzel bir şekilde açıklayıp onu sınıfına bırakın. Çok tepki veriyorsa "Çıkışta seni almaya geleceğim", "Yarım saat daha bahçede olacağım" gibi cümlelerle sakinleştirin.
Çocuğunuzun gün bitiminde eve dönmeyeceği, orada kalacağına yönelik kaygısı olabilir. Eve döneceğini, hep beraber akşam yemeği yenileceğini, oynanacağını anlatın.
EVE DÖNMEK ISTERSE KABUL ETMEYIN
Okul düzeniyle ilgili sınırlarda net bir
yaklaşım izleyin, eve dönmek isterse kendi okul
zamanlarınızdan ve iş düzeninizden örnekler
vererek onun da bütün gün orda olması gerektiğini,
akşam zili çalınca eve döneceğini anlatın.
Hastalık gibi çok ekstrem durumlar dışında taviz vermeyin.
SORUN AMA SORGULAMAYIN
Okulunun nasıl geçtiğini sorun ama sorgulamayın.
Çünkü çocuğunuz yeni bir adaptasyon sürecinin içinde ve kendi dünyası için büyük bir değişim yaşıyor. Çok sorgulanmak onu tedirgin edecektir. Onun anlatmak istedikleri kadarını anlatmasına müsaade edin. Yaşıtı olan her çocuğun hemen hemen aynı hisleri yaşadığını, yalnız olmadığını söyleyin. Onunla gurur duyduğunuzu da hissettirin.
UZMAN YARDIMI ALIN
Çocuğunuzun adaptasyon süreci çok zorlu
geçiyor, sürekli ağlıyor, okulda ders ve oyun
gruplarında aşırı hırçınlık gösteriyor ya da tam
tersi aşırı çekingen kalıyor, alt ıslatma, dışkı
kaçırma, tırnak yeme, yemek/uyku problemleri
gibi sorunlar yaşıyorsa, bir uzmandan destek
almayı ihmal etmeyin.