Türkiye'nin en iyi haber sitesi
METİN SEVER

Türkiye bir 'Ananas Cumhuriyetidir!'

Sarkozy'nin ağzından "Fransa bir muz cumhuriyeti değildir," sözlerini duydunuz mu? Ya Obama'dan. Duyamazsınız. Ancak bizde durum tam tersidir. Devlet büyükleri, "Türkiye muz cumhuriyeti değildir" sözünün altını sık sık fosforlu kalemle çizme ihtiyacı hissederler. Peki nedir 'muz cumhuriyeti?' Değişik rivayetler mevcut: a- Dünyada muzun en fazla yetiştiği yerdir. b- Alanya'nın X large halidir. c- Bir giyim markasıdır: Banana Republic. d- Orijinal adı Bananas olan bir Woody Allen filmidir. Ama hepinizin malumu doğru yanıt 'e' şıkkıdır: Yani: Tepeden inme demokrasileri diktatörlerle yalama olmuş Latin Amerika ülkeleridir. Ve neyse ki Türkiye bir muz cumhuriyeti değildir. Çünkü;

1- Muz cumhuriyetlerinde erken kalkan çavuş, yüzbaşı darbe yapar. Bizde ise darbeler emir komuta zinciri içinde yapılır.

2- Hevengi kesilen muz bir daha meyve vermez. Muz cumhuriyetleri de öyledir. Diktatörler muzun potasyum madenlerini bir başka diktatör tarafından devrilene kadar kemirirler. Biz de ise hevengi kesmeden düzenleme yapıp, eşeği sağlam kazığa bağladıktan sonra giderler.

4- Yabancı dillerdeki 'Banana' Arapça parmak anlamına gelen Banan'dan türemiştir. Bu nedenle her iki durumda da darbelerde yabancı parmağı aranır! Ancak muz cumhuriyetlerinde bu ilişki kör gözüm parmağına durumudur. Biz de ise örtüktür.

5- O ülkelerde önemli olan diktatördür. Bizde ise önemli olan devlettir.

6- O cumhuriyetlerde liderin bekası önemlidir. Gerisi teferruattır. Bizde devletin bekası dışında her şey teferruattır.

7- O ülkelerde siyasi partiler, Meclis, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Yargıtay Başsavcısı yoktur. Biz de hepsi vardır. Ama 'kırmızı çizgilerle' kuşatılmıştır.

8- Muz cumhuriyetlerinde insan haklarının esamesi okunmaz. Bizde ise sık sık ihlal edilmek için vardır.
İşte aradaki bu farklar nedeniyle Türkiye 'muz cumhuriyeti' değildir. Türkiye bir 'ananas cumhuriyetidir.' Yani nasıl ki ananasın tadı biraz elma biraz kavun gibiyse; 'ananas cumhuriyetleri' de şekli ve tadı itibariyle demokrasi ile diktatörlük arasında bir yerde durur.

- Ve ancak 'ananas cumhuriyetlerinde' askeri yargı-sivil yargı ayrımı vardır. - Ancak 'ananas cumhuriyetlerinde' Meclis, askeri yargının görev alanını sınırladığında Anayasa Mahkemesi, Meclis'in aldığı kararın önüne geçiverir.

- Ancak bir 'ananas cumhuriyetinin' bir vekili Avrupa Parlamentosu Komisyonu'nda "Son sekiz yıl içinde Meclis'ten asker tavsiyesi ile bir yasa dahi kabul edilmedi," diye övünebilir. Bu durumda demokratik ülke şaşkınlıktan küçük dilini yutar ve sadece "Bir de bu olsaydı bari," der. İşte bugünlerdeki bütün bu gürültü patırtı, elma ile kavun arasındaki konumdan çıkmak, demokratik bir cumhuriyet olmak için. Ancak daha çok düz koşu, çapraz koşu gerekiyor. Bu koşuların olmazsa olmazlarından biri ise 12 Eylül darbe anayasasından kurtulmak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA