Trabzonspor altyapısından yetişip, profesyonel futbol hayatını Galatasaray'da devam ettirmiştir. İlk kez 1987-88 sezonunda henüz 17 yaşında Galatasaray forması giydi. Bu kulüpte 1987'den 1999'a kadar oynayan Tugay, 6 kez Türkiye Ligi şampiyonluğu, 4 kez Türkiye Kupası kazandı. Ocak 2000'de Rangers'a transfer olan Tugay, burada da İskoçya Ligi şampiyonluğunu ve İskoçya Kupasını kazandı. 2001-02 sezonunda da Blackburn'e transfer olduğunda da, ilk sezonunda İngiltere Lig Kupasını kazandı. 2001 yılından 2009 yılına kadar İngiltere'nin Blackburn Rovers F.C. takımında forma giydi. Tugay Blackburn'den önce İskoçya'nın Glasgow şehrindeki Rangers F.C. takımında 25 maç oynadı ve üç gol attı. Euro 2000 ve 2002 Dünya Kupası'nda da milli takımda oynayan Tugay, 2003 yılında Türkiye Euro 2004'e katılamaması ile milli takımdan kendi isteğiyle emekli oldu. Tugay genelde orta sahada ya defansif ya da oyun kurucu olarak oynamaktadır. İki ayağını da çok iyi kullanabilen Tugay, yerini bulan uzun pasları ve uzaktan attığı isabetli şutları ile tanınır. Tugay'ın bu enerjisi son iki sezondur sözleşmesinin yenilenmesiyle ödüllendirilmiştir. 2003-04 sezonunda Blackburn'ün en iyi futbolcusu seçilen Tugay, performansını devam ettirmesiyle 2006-07 sezonunda da Blackburn'ün en önemli futbolcularından biri oldu. 2004 sezonuna kadar da Galatasaray'dan eski hocası Graeme Souness'ın teknik direktörlüğünde çalışmıştır. Blackburn'deki ilk golünü Blackburn'un West Ham United'ı 7-1 yendiği maçta uzaktan bir şutla atan Tugay, ilk maçını da Southampton F.C. karşısında oynadı. Tugay Blackburn Rovers taraftarlarının en beğendiği futbolcular arasında yer alır. İlk sezonunda lig kupasını kazanılmasında önemli rol oynadı. 2006/07 UEFA Kupası'nda FC Basel karşısındaki 3-0 lık galibiyette ceza sahası dışından attığı gol ile dikkatleri çeken Tugay, bir kaç maç sonra Tottenham karşısında da benzeri bir gol atmış ve karşılaşmada kırmızı kart gördü. Blackburn'un hocası Mark Hughes, Tugay'ın yeteneklerine hayran olduğunu belirtmiş ve 2007-08 sezonunda da Tugay'ı takımında istediğini iletmiştir. Tugay, Lucas Neill'in 2007 yılı başında West Ham United'a transfer olmasıyla Blackburn'ün birinci kaptanı olmuştur. 2007-2008 sezonunun ardından sözleşmesi 1 yıl daha uzatılmıştır. Oyun stili Fransızların eski yıldız Deschamps'a benzemektedir. Tugay Kerimoğlu 24 Mayıs 2009 da oynanan Blackburn Rovers'ın, West Bromwich Albion ile oynadığı sezonun son karşılaşmasında profesyonel futbol hayatına nokta koydu. Blackburn Rovers kulübünün kendi kuralları gereği 10 yıldan az formasını giyen futbolcuya jübile yapmaması nedeniyle sezon sonunda profesyonel futbolu bırakma kararı alan alan Tugay Kerimoğlu'nun oynadığı son maç, 32 bin kişilik Ewood Park Stadyumu'nu dolduran futbolseverlerin coşkun sevgi gösterileri sonucunda adeta bir jübileye dönüştü. Blackburn Rovers Kulubü yönetimi tarafından, karşılaşmadan önce stadyumdaki seyircilere, kağıttan yapılmış Tugay maskeleri değıtıldı. Karşılaşmayı izlemeye çoğu Türk bayraklarıyla gelen Blackburn Rovers taraftarları, 8 yıldır takımlarında oynanan Tugay'a, karşılaşma boyunca Türk bayrakları ve Tugay maskelerini sallayarak veda ettiler. Tugay Kerimoğlu'na vefa borcunu ödemek isteyen Londra'daki Galatasaraylılar Derneği'nin yaptığı organizasyona katılarak Blackburn'e gelen Türk futbolseverlerin yanısıra, İnglitere'nin diğer pek çok kentinden de Türk futbolseverler ünlü futbolcuya veda etmek üzere Blackburn'e akın etti. Stadyum çevresindeki bazı pup ve cafelerin de, Tugay'a destek adına camlarına Türk bayrakları astıkları görüldü. Tugay'ın futbolu bırakma kararı üzerine Facebook'ta kendisi için bir sayfa açan Blackburn Rovers taraftarları, kulüp yönetiminden Kerimoğlu'nun hak ettiği jübileyle uğurlanması ve takımın teknik ekibinde görevlendirilmesi talebinde bulunuyor. Son maçına 5 numaralı formasıyla çıkan Tugay Kerimoğlu, West Bromwick'a karşı üstün bir performons sergiledi. Ünlü futbolcu, karşılaşma sonrası yapacağı açıklamalara hazırlanması için teknik direktör tarafından maçın 85. dakikasında oyundan alındı. Taraftarlar, sahadan ayrılan Tugay'ı, ''Sen bizim Türk lokumumuzsun'' tezahüratları altında dakikalarca ayakta alkışladılar.