Şirin Sever En sonda söyleyeceğimi en başta söylemeliyim galiba... Gülten Kaya öyle acıtıcı, öyle sarsıcı bir gece düzenlemişti ki, aslında sadece Ahmet Kaya anılmadı orada; yazar Vivet Kanetti’nin Twitter’da dediği gibi, “Türkiye’nin yaralarına bakıldı...” Öyle hatırlatıcı, öyle acıtıcıydı ki; isterdim ki, bu geceyi baştan sona yayınlayan bir TV kanalı olsaydı keşke! 11 yıl önce Magazin Gazetecileri Derneği gecesinde, ‘Yılın Müzik Yıldızı’ ödülünü aldıktan sonra sadece şunları söylemişti Ahmet Kaya: “Yapacağım yeni albümde bir Kürtçe şarkı söyleyeceğim ve buna klip çekeceğim. Bu klibi yayınlayacak yürekli insanlar ve TV kanalları olduğunu biliyorum...” Türkiye’nin bugün konuştuğu meselelere bakıldığında, Kaya’nın devrimci bir sanatçı olduğu da apaçık ortaya çıkmıyor mu? Neyse... Sonrasında olanları herkes biliyor zaten; linç başladı. Ayıp ötesi manşetler, vicdansız karalamalar, yurt dışı sürgünü, kalp krizi ve çok erken bir ölüm... BİLİNMEYEN DİLDE SELAM Bu geceye katılırken üzülüp hüzünlenilecekti elbet, en baştan hesaplanmıştı. Ama Ahmet Kaya şarkılarını dinlendikçe, bir saatlik Kaya belgeselini izleyip iyiden iyiye sarsılınca, sinirlerin bu denli bozulacağını hesaba katmamıştım açıkçası. Şimdi en başa dönmeli, gecenin notlarını tek tek anlatmalıyım size... Başbakan Erdoğan geceye Mardin’deki programı nedeniyle katılamamıştı ama gecede kimler yoktu ki... İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’dan Mustafa Erdoğan’a, Ali Bayramoğlu’ndan Vivet Kanetti’ye daha pek çok yazar ve düşünce insanı. Geceye Hrant Dink’in eşi Rakel Dink de katıldı. Leman Sam, “Rakel Dink ve Gülten Kaya.. Onlar geride kalan çok güçlü kadınlar” diyerek sahne aldı. GÜNAY’A KELEPÇE ATTI İlk şarkıyı üzerinde Ahmet Kaya tişörtüyle Rojin söyledi. Kürtçe söylediği Ahmedo ağıtının ardından, “Kimse linç edilmesin artık” diyerek sahneden indi. Daha sonra sahne alan Fuat Saka ise “Sürgünün ne demek olduğunu bilirim. O yüzden Ahmet Kaya’nın bir senelik sürgünlüğünde neler hissettiğini çok iyi anlıyorum” diyerek sahneyi terk etti. Bir videoyla geceye katılan Şivan Perwer saz çalarak “Dünyanın her yerine gidiyorum; Londra’ya, Amerika’ya ama kendi vatanıma gidemiyorum” dizelerini sıralayınca salon alkıştan resmen yıkıldı. Gecenin son videosunda, Yusuf Hayaloğlu’nun kendisi için yazdığı ‘İşte Gidiyorum’ isimli şarkıyı söylüyordu Ahmet Kaya. “Dediğiniz gibi olsun gözüm, işte gidiyorum” diyen Ahmet Kaya’nın sesi ve söyledikleri herkesin gözlerinin dolmasına neden oldu... “BESTELERİNİ ORADA DİNLETME KISKANIRIM” ‘İnsan üç kez çocukluk yaşar. Bir kendi çocukluğu, iki sürgündeki, üçüncüsü de sürgünden döndükten sonraki. Sen üçüncü çocukluğunu yaşıyorsun. O yüzden ben sana İstanbul’u gezdireceğim.’ Ne yazık ki Ahmet, üçüncü çocukluğunu yaşayamadan gitti.” Kaya “Sevgili yol arkadaşım Ahmet, eğer yeni bestelerini orada Yılmaz Güney’e, Hrant Dink’e, diğer güzel insanlara dinletiyorsan çok kıskanırım” dediği anda da salonda alkış kıyamet başladı. KAYA: “BEN VATANSIZLIKTAN ÜŞÜYORUM” Kimi zaman esprileriyle salondakileri kahkahalara boğan Ahmet Kaya... Kimi zaman sadece namuslu yaşamak, herkesin istediği dili konuştuğu, istediği kültürü yaşadığı bir ülke hayal ettiğinden dem vuran bir Ahmet Kaya. Ardından o korkunç gecenin görüntüleri... Sonra Kaya’yı hedef gösteren gazete manşetleri, DGM’de yargılandığı döneme ilişkin gazete küpürleri... Yurt dışında sürgünde yaşayan adamın anlattıkları, sık sık dile getirdiği “Bu ülkeyi böldürtmeyeceğiz, biz bu ülkeyi birleştirmek için, bir arada yaşamak ve büyümek için kavga veriyoruz” sözleri, yurduna özlemi isyan ettiriyor hepimizi. “Biz ulusal kültürden, kültürel kimlikten söz ettik, onlar bunu nüfus cüzdanı olarak algıladılar, ne acayip” demesi... Paris’te, ölmeden önce söylediği, “Geceleri üşüyorum ama sorun kalorifer, yorgansızlık değil. Ben vatansızlıktan üşüyorum” sözleri ise ayakta alkışlanıyor ve gece bitiyor. “ARTIK BU ÜLKENİN İNSANLARINA KIYILMASIN” Kaya, Başbakan’ın Mardin programının yoğunluğundan dolayı çok istemesine rağmen katılamayacağının kendisine söylendiğini ve bunu da anlayışla karşıladığını belirtti. Kaya, bir gazetecinin, “Bugün burada bir anma töreni düzenleniyor ve çok sayıda kişi katılıyor. Bu değişimi nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna şöyle yanıt verdi: “Bu değişim için Ahmet Kaya gibi bedeller ödenmeseydi keşke bu ülkede. Umuyoruz ki bundan sonra başka sanatçılar, başka aydınlar, başka muhalifler sürgün gibi ağır bir ceza yaşamak zorunda kalmazlar.” ÖĞRETİCİ OLSUN KİMLER KATILDI? Mehmet Aslantuğ, Kerem Alışık ve Kenan Işık şiir okudu. Oyuncu Settar Tanrıöğen ise bağlama çalarak bir türkü seslendirdi.