Can Dündar ve Erdem Gül tutuklu. Dündar ve Gül'le ilgili olay, devleti yöneten kadrolarla ilgili takıntılarından kaynaklanıyor.
Onlar, devletin kendi kafalarına uygun birileri tarafından yönetilmesi gerektiğini düşündükleri için, mevcut halde yapılan her şeyi hatalı görüyorlardı. Dolayısıyla da yönettikleri gazeteyi, bu ülkede ve bu ülke için yayın yapan değil, bu ülkede ama bu ülkeye karşı yayın yapan bir mecra olarak kullanıyorlardı.
Tutuklamalar, hatta yargılamaya itiraz edenlerin, benzer bir durumda, yani devlet sırrı sayılan konuların ihlalinde ABD'de, Almanya'da, Fransa'da ve Rusya'da neler olabileceğisorusuna verebilecekleri bir cevap yok. Bütün ülkelerin, milli güvenlik söz konusu olduğu zaman tam bir canavar kesildiklerini hepsi biliyor.
Milli güvenlik söz konusu olduğunda Türkiye'nin reflekslerinin yumuşak bir şekilde çalışması bile canlarını sıkıyor.
Çünkü esas sıkıntıları, başta Suriye olmak üzere, bölgesel birçok konuda ülkemizin kendi adımlarını kendisinin belirliyor olması. Suriye ve başka bölgesel konularda, Türkiye'nin herhangi bir şey yapmadan, batılı ülkelerin yaptıklarını seyretmesini ve sonuçlarına da kuzu kuzu katlanmasını istiyor ve bunu bekliyorlar.
Yerli değiller, milli değiller. Bu topraklarda doğup büyümüş ve yaşıyor olsalar da, 'bizden' değiller yani. Türkiye ve bölgenin bütün ülkelerinin, dışarıda yazılan senaryolara uygun davranmasının en doğru hareket tarzı olduğuna inanmışlar bir kere. Türkiye'nin tecrit edilmeye ve geleceğinin ipotek altına alınmaya çalışıldığının; bunun için de çeşitli tezgahlar kurulduğunun, bal gibi farkındalar. Ama bulunduruldukları konum ve hayal ettikleri gelecek uğruna vatana ihaneti bile makul görebiliyorlar...
Basın özgürlüğü mü dediniz; o ihanetin kılıfı sadece...
Ekrem Kızıltaş/Takvim