Yaz
mevsimi ülkemizde çoğu kişinin izin kullandığı, okulların, yasama ve yargı organlarının tatil yaptığı bir dönemdir. Her ne kadar akla getirilmemeye çalışılsa da bu dönemde de ameliyat gerektiren ve durumlar olabilir. Ancak hastaların önemli bir bölümü çeşitli ve endişeler nedeniyle sıcaklığın yükseldiği yaz mevsiminde ameliyat olmak istemezler. Aslında ameliyat sırasında ortamdaki ısı ve nemin fazla olması yaranın mikrop kapma riskini artırır. Ancak artık bütün büyük hastanelerde sene boyunca ameliyathane ve hastane havasının özellikleri iklimlendirme ile sabit tutulmaktadır. Bu nedenle dışarıdaki sıcaklık ile nem hastaneyi, ameliyathaneyi ve hastayı etkilemez. Dolayısıyla hastanede kalınan dönemde yaranın mikrop kapma riski diğer mevsimlere göre daha yüksek değildir. Terlemenin artışı ile yaranın mikrop kapabileceği endişesi de hastalar arasında yaygındır. Ancak terleme bilimsel olarak yaranın mikrop kapma riskini artırmaz. Yine de derinin savunma mekanizmalarının bozulmaması için yara bölgesinin kuru kalması önerilir. Bunun için iklimlendirmeli ortamda bulunulması veya yara yerini kuru tutacak pamuklu havlular kullanılması yararlı olacaktır. Yazın insan diğer mevsimlere göre daha fazla sıvı kaybeder. Bu durum yara iyileşmesini olumsuz etkileyebilir. Hastane yatış döneminde sıvı dengesi doktorlar tarafından denetlenir. Ancak ameliyat öncesi dönemde hastaların yeterli sıvı almaları gerekir. Ayrıca hastane çıkışı sonrası sıvı alımının yeterli tutulması bu açıdan önemlidir. Bazı hastaların yara yerinde yazın kanamanın daha fazla olduğuna dair bir inanışları vardır. Ancak bu da bilimsel olarak doğru değildir. Nadir de olsa yaz mevsiminde ameliyat olmanın bazı sakıncaları olabilir. Güneş ışığının doğrudan temas ettiği deri kısmında ameliyat izi daha belirgin kalabilir. Bu nedenle yüz ve boyunda yapılan ameliyatlardan sonra bu bölgelere doğrudan güneş ışığı vurmamalıdır. Bu korunma 3-4 hafta yeterlidir.