Alper Saldıran, Beyaz Odadan Hikâyeler adlı deneme kitabında "Şu anda neler oluyor acaba, ben burada bu satırları yazarken?" diye soruyor. Sonra tahminlerde bulunuyor. "Birileri dünyaya geliyor, birileri son nefesini veriyor. Kimi en mutlu anını yaşıyor, kimi üzüntüden çöküyor..." Tahminler böyle sıralanıp gidiyor. Alper Saldıran aslında bir oyuncu. Yani onun işi sokağa çıkmak, gözlem yapmak ve bu gözlemlerini oyunculuğuna yansıtmak. Zaten bunu da başarıyla yerine getiriyor.
Bugüne kadar birçok tiyatro oyununda, sinema filminde ve televizyon dizisinde rol aldı. Şimdilerde adı, tiyatroya uyarlanan Sabahattin Ali'nin ölümsüz eseri Kürk Mantolu Madonna ile anılıyor. Oyunda Genç Raif'i canlandırıyor.
33 yaşındaki oyuncu Karakarga Yayınları'ndan çıkan deneme kitabında ise kişisel ve mesleki hayatında bugüne kadar tanıştığı özel insanlardan, yaşadığı güzel anlardan bahsediyor. Kitabın sayfalarını çevirdikçe "Tellere dokunurken aslında ruhumuza dokunuyordu" dediği Erkan Oğur'a da rastlıyoruz, tahta kurşun kalemini sonuna kadar kullanan öğrenci Efe'ye de... Saldıran tiyatro ve müziğe ilişkin duygularını tüm içtenliği ile anlatıyor. Günlük hayatta çoğumuzun karşılaştığı olayları ve insanları farklı bir bakış açısıyla değerlendirmemizi sağlıyor.
Kitabın kapağında Alper Saldıran'ı beyaz takım elbisesiyle bembeyaz bir odada görüyoruz. Yazdığı denemeler sayesinde iç dünyası açığa çıkıyor, bulunduğu oda renkleniyor, zenginleşiyor.
Kitaptan...
"Bir şeye başlamadan 'olmuyor' demektense, sonuna kadar yapıp ondan sonra 'olmadı' ya da 'oldu' demek...
İnsan hayal ettiğini yapabilir, mesele yolu bulmak...
Ya yol bulursun ya da yolunursun. Yolda öğrenirsin, acı çekersin, düşersin, kalkarsın, yanarsın, soğursun, bir daha yanarsın, yine soğursun, bir daha yanmam dersin ama yine yanar ve belki bu kez soğumazsın, zaman zaman acıyı bile seversin. Bunların hepsi yolunmaktan iyidir ve yolu bulmaya çalışmak, bunun için çabalamak da yolculuğun bir parçasıdır."