Evlilik konularında hangi Türk büyüğünden çıktığı bilinmeyen bir laf vardır:
"Bu işler uzatmaya gelmez!"
Buna onay veren zihniyete göre; iki insan tanıştıktan çok kısa bir süre sonra apar topar evlenmelidir.
Yani cicim ayları bitmeden, henüz iki taraf birbirini çıplak olarak görmeden... (Çıplak derken; ruh, kişilik, karakter anlamında yani.)
EVLİLİK SIR TÜNELİ
Ne olacaksa nikahtan sonra olsun; adam ya da kadın manyak çıkacaksa da kol kırılsın, yen içinde kalsın mantığı bu.
Malum bir evliliği bitirmek; bir nişanı atmaktan, sözü bozmaktan kat be kat daha meşakkatli bir iştir.
Ve evlilik kurumu; içinde acayip sırlar barındıran bir gizem tünelidir.
O tünelin girişi her zaman pek bir ışıl ışıldır ama sonu bilinmez.
Artık tarafların sabrına kalmış.
ACINASI ÇABALAR...
Gizem konusuna gelince; genelde dışarıdan bakıldığında adeta deterjan reklamı ailesi gibi görünen o çekirdek kadronun aslı tam bir çöplüktür.
Özellikle aldatma-dayak-alkol gibi büyük sorunlar dışarıya fark ettirilmesin diye harcanan çaba; hem acınası, hem de takdire şayandır.
Çünkü nedense insanlarda evliliğin kötü gitmesi bir ayıp, bir başarısızlık göstergesi, bir yenilgi gibi algılanır.
Boşanmak toplumda bir aşağılanma, dışlanma sebebi sayılır.
Boşanma haberlerini birbirimize verirken sesimizi neden kıstığımızı düşünürseniz bana hak verirsiniz.
Dönelim baştaki cümleye...
Ben evliliğe inancını gün geçtikçe yitiren bir kadın olduğum halde, illa ki yana yakıla nikah derdine düşenlere bu eski sözü hatırlatmak isterim.
"Eğer bir insanı kendinize uygun gördüyseniz, arayı hiç uzatmadan evlenin gitsin" derim.
BERABER YAŞAMAYA KALKMAYIN
Hele hele beraber yaşamaya falan hiç kalkışmayın.
Beraber yaşamak demek; zaten evlilik müessesesini tam olarak deneyimlemek demek!
Yani bu da bir süre sonra birbirinize gözünüzün üstündeki kaşın bile batacak olması demek!
İşin tadının kaçması, büyünün bozulması, tarafların ayılması demek!
Başınızın göğe ermesine çok meraklısınız ya, o yüzden tam da şu düğün mevsiminde hatırlatayım istedim.
Gökten elmaları henüz tazeyken, çürümeden düşürün başınıza, sonra çıkamazsınız o yaldızı tek kat izdivaç tahtına.
