Asude seyreden 63. Cannes Film Festivali'nde yarışan, "Dünya turundan ve iç içe geçen yaşam öykülerinden sıkıldım" diyen Meksikalı yönetmen Alejandro Gonzalez Inarritu'nun
Biutiful'u eleştirmenleri böldü. Filmi şiirsel bir ağıt olarak değerlendirenlerin yanı sıra "Duyguları sömüren bir karmaşa" yorumları da eksik değil.
Twitter eleştirmenliği Cannes'ın yeni trendlerinden. Japon üstad Takeshi Kitano yeni filmi
Outrage ile yakuza köklerine dönmüş. Kitano marka bir isim de olsa,
Outrage, "Yarışmada ne işi var?" diye sorduran ilk film oldu. Basın gösteriminde ıslıklayanlar bile çıktı.
Fransız eleştirmenler,
Wall Street: Money Never Sleeps'i beğenmeyince yönetmen Oliver Stone filmin anlaşılmadığını söylemiş. Stone esasen, Fransızca altyazıların yetersiz kaldığından endişe etmiş.
Lars von Trier'in geçen yılki
Antichrist'i gibi bu sene erotik bir skandal yok. Meğerse 'festival yöneticileri bu yıl korkak davranmış'. Yani Fransız oyuncu Emmanuel Beart ve sinemacı kocasının Michael Cohen'in taze açıklaması böyle. Festival, ikilinin
Ça Commence par la Fin adlı yeni filmini fazla cüretkâr bularak reddettmiş.
Herkesin diline pelesenk olan mevzulardan biri, ana yarışmada kadın yönetmen olmaması. Altın Palmiye Jüri Başkanı Tim Burton'a göre bunu projeleri onaylayan yapımcı ve yöneticilere sormak gereki. Dokuz kişilik jüride ise bu yıl sadece iki kadın var. Ferzan Özpetek filmleriyle öne çıkan İtalyan Giovanna Mezzogiorno ve Hollywood starı İngiliz Kate Beckinsale zaten dayanışma içindelermiş. Gerçi erkek kardeşler arasında büyüyen Beckinsale zaten 'oğlanlardan korkmadığını' açıkladı.
Bu arada, bu satırların yazıldığı anlarda iki aydır İran'daki evinde tutuklu bulunan yönetmen Cafer Panahi'nin serbest bırakılması adına gösteri hazırlıkları yapılıyordu. Ancak gelen haberlere göre ülkesine dönüşte tutuklanma riski nedeniyle,
Certified Copy ile festivalde yarışan İranlı yönetmen Abbas Kiarostami'nin katılması beklenmiyor.