657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 126 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında? "Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri tarafından? kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, memurun bağlı olduğu kurumdaki disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra, atamaya yetkili amirler il disiplin kurullarının kararlarına dayanan hallerde Valiler tarafından verilir. Devlet memurluğundan çıkarma cezası amirlerin bu yoldaki isteği üzerine, memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek disiplin kurulu kararı ile verilir." hükmü yer almakta olup, bahse konu maddede, disiplin cezalarının hangi disiplin amirleri, disiplin kurulları ve yüksek disiplin kurulları tarafından verileceği cezanın nevine göre sayma yoluyla belirtilmiştir.
Ancak, disipline aykırı fiil ve hal işlendikten sonra asaleten, geçici görevle, ikinci görevle, vekâleten veya başka bir sebeple kurum içinde aynı veya başka yerdeki ya da başka kurumlardaki kadrolara atanan veya görevlendirilenler hakkında disiplin soruşturmasının açılması ve sonuçlandırılması hususunda hangi disiplin amirleri, disiplin kurulları veya yüksek disiplin kurullarının yetkili ve sorumlu olacağı hususunda mevzuatta bir açıklık bulunmamaktadır.
Disiplin hukukunda hüküm bulunmayan bu gibi hallerde ceza muhakemeleri usulü hukukundan kıyas yoluyla çıkarımlar yapılarak bu boşlukların doldurulması mümkün bulunmaktadır. Nitekim, disiplin yargılaması ile adli ceza yargılaması farklı alanlarla ilişkili olsa da sonuçta her iki alan da ceza siyasetinin bileşenleridir ve ceza yargılaması ile ilgili evrensel kuralların -boşluk bulunması halinde disiplin hukukuna da uygulanabileceği değerlendirilmektedir. Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 12 nci maddesinin birinci fıkrasında ise "Davaya bakmak yetkisi, suçun işlendiği yer mahkemesine aittir." hükmüne yer verilerek temel yetki kuralı belirlenmiş ve suçun işlendiği yer mahkemeleri genel yetkili mahkeme olarak tespit edilmiş bulunmaktadır.
Ayrıca, 657 sayılı Kanunda disipline aykırı fiil ve halin işlendiği, öğrenildiği ve soruşturmanın açıldığı tarihlere göre soruşturmanın açılması, gerekli inceleme ve araştırmaların yapılması, savunma istenmesi, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasında disiplin kurullarından görüş alınması, disiplin kurullarının kararını bildirmesi ve cezalarının tebliğ edilmesi, itiraz süresi ve zaman aşımı gibi hususlar 7 gün, 15 gün, 30 gün, 1 ay, 6 ay, 2 yıl gibi belirli süre kısıtlarına bağlanmıştır. Disiplin soruşturmasının yürütülmesi ve ceza verme yetkisinin kullanılmasında bu kurallara uygun hareket edilmesi zarureti bulunmaktadır. Bu durum disiplin cezasına ilişkin prosedürlerin fiillerin işlenmesi ve öğrenilmesinden itibaren kısıtlı bir zaman içerisinde sonuçlandırılmasının önemini ortaya koymaktadır. İlaveten, disipline aykırı bir fiilin işlenip işlenmediği hususundaki en sağlıklı tespitin Devlet memurunun o fiili işlediği (veya işlediğinin iddia edildiği) dönemde görevli olduğu hizmet biriminde yapılabileceği, disiplin cezası verilip verilmemesi hususunda en doğru kararın tekemmül etmesini sağlayacak bilgi ve belgelerin de yine aynı birimce elde edilebileceği açıktır.
Diğer taraftan, Devlet memurları için öngörülen cezalar, bütün Devlet memurları için standart değildir. Bazı hizmet sınıfları için genel disiplin suç ve ceza sisteminden ayrı uygulamalar bulunmaktadır. Kişinin bağlı olduğu kurumun değişmesi sebebiyle soruşturmanın veya nihai kararın alınacağı merciin de değişmesi gerektiğini kabul etmek, bu gibi durumlarda eski kurumda yapılan bazı disipline aykırı eylem ve işlemlerin cezasız kalması sonucunu da doğurabilecektir?
SONUÇ
Bu itibarla, yukarıdaki hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, cezaların yerelliği ilkesinden hareketle disipline aykırı fiil ve halin öğrenildiği andan itibaren 657 sayılı Kanunda hüküm altına alınan usul, esaslar ve süre kısıtları içerisinde etkili bir soruşturma yapılarak işlenen suça münasip bir cezanın tayin edilebilmesi için, disipline aykırı fiil ve hal işlendikten sonra asaleten, geçici görevle, ikinci görevle, vekâleten veya başka bir sebeple kurum içinde aynı veya başka yerdeki ya da başka kurumlardaki kadro veya görevlerde görevlendirilen veya atananlar hakkında disiplin soruşturmasının açılmasının ve sonuçlandırılmasının söz konusu disipline aykırı fiil ve halin işlendiği tarihte yetkili olan disiplin amirleri ve kurulları tarafından gerçekleştirilmesinin uygun olduğu değerlendirilmekte.