Soru: Yeni memur göreve başladı.Yaptırılan güvenlik soruşturmasında kasten yaralama, tehdit, cinsel taciz gibi suçların da bulunduğu, sonuçlanan ve devam eden toplan 10 ayrı suçtan yargılandığı, bununla birlikte mahkemelerce hakkında; "Basit Yaralama", "Bina İçinde Muhafaza Altına Alınmış Olan Eşya Hakkında Hırsızlık, Konut Dokunulmazlığını İhlal Etme", "Kasten Yaralama" suçundan ceza verilmesine yer olmadığına karar verildi.Ancak mahkeme sabit olan suçuna karşı cezai sorumluluğu olmayacak derecede akıl hastalığı sabit görüldüğünden yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında "Koruma ve Tedavi Altına Alınmasına" karar verildi.Bu personelin görevine son verilmesi gerekiyor mu?
Cevap:, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Devlet memurluğuna alınacaklarda aranacak genel ve özel şartların düzenlendiği 48 inci maddesinin "A) Genel Şartlar" başlıklı bölümünün beşinci fıkrasında; "Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak." hükmüne yer verilmiş olup, kasten işlenen bir suçtan dolayı 1 yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına çarptırılanlar ile verilen hapis cezasının süresine bakılmaksızın affa uğramış olsalar bile yukarıda sayılan nitelikteki suçlardan hüküm giymiş olanların Devlet memuru olamayacakları ifade edilmiştir.
Aynı maddenin 7 inci fıkrasında; "53 üncü madde hükümleri saklı kalmak kaydı ile görevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı bulunmamak." hükmü bulunmaktadır.
Diğer taraftan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun "Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma" başlıklı 53 üncü maddesinde; "(1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak;
a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten, başlıklı 32 nci maddesinin birinci fıkrasında; "Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam Yoksun bırakılır.
(2) Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz..." hükmüne, yine aynı Kanunun "Akıl hastalığı" başlıklı 32 nci maddesinin birinci fıkrasında; "Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez. Ancak, bu kişiler hakkında güvenlik tedbirine hükmolunur." hükmüne, "Akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirleri" başlıklı 57 nci maddesinde ise; "(1) Fiili işlediği sırada akıl hastası olan kişi hakkında, koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilir. Hakkında güvenlik tedbirine hükmedilen akıl hastaları, yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınırlar. (2) Hakkında güvenlik tedbirine hükmedilmiş olan akıl hastası, yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca düzenlenen raporda toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığının veya önemli ölçüde azaldığının belirtilmesi üzerine mahkeme veya hakim kararıyla serbest bırakılabilir..." hükmüne yer verilmiştir
Öte yandan, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinde yer alan; "Mahkûmiyet hükümleri kesinleşmedikçe infaz olunamaz." hükmü kapsamında değerlendirildiğinde şahsın yargılanmasının devam etmesi ve sonuçlanmaması, diğer bir ifadeyle yargılama işleminin akıbetinin henüz belli olmaması nedeniyle hal-i hazırda memur olarak atanması bakımından engel teşkil etmediği değerlendirilmektedir.
Bu itibarla; işlemiş olduğu değişik suçlardan yapılan yargılama sonucunda hakkında akıl hastalığı nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verilen personel hakkında yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında "Koruma ve Tedavi Altına Alınmasına" karar verilen personelin, bu kapsamda (kasten işlenen bir suç dolayısıyla 1 yıl veya daha fazla süreli hapis cezasına veya 657 sayılı Kanunun 48/A-5 maddesindeki "…affa uğramış olsa bile…" ibaresinden sonra sayılan nitelikteki suçlardan) mahkûmiyetinin olmaması, diğer yandan değişik suçlardan halen yargılanmasının devam etmesi ve hakkında henüz mahkûmiyet hükümlerinin kesinleşmemesi durumunu gözden kaçırmamak gerekir.Bu personelin hüküm giymemiş olması sebebiyle, ilgili mevzuatta belirtilen diğer (görevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı bulunmadığı konusunda usulüne alınmış sağlık raporu gibi) koşulları da taşıması halinde, bu durumun hal-i hazırda memuriyetine engel teşkil etmediğini değerlendirmekteyim. mütalaa edilmekle birlikte, Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliğinin 15 inci maddesi gereğince oluşturulan Değerlendirme Komisyonunca ilgilinin durumunun değerlendirilerek verilecek karara göre işlem tesis edilmesinin ise çalıştığınız kurumun takdirinde olduğu düşünülmektedir.