Moda dünyasının basarılı isimlerinden Tuvana Büyükçınar, ‘Storyteller’ adlı koleksiyonu için Kırım Kilisesi’nde muhteşem bir çekim gerçekleştirdi. Bu çekimin çok özel karelerini sadece Şamdan Plus ile paylaşan Tuvana Büyükçınar, koleksiyonunu nasıl hazırladığını anlattı. KAYNAK: ŞAMDAN PLUS “Koleksiyonumu hazırlarken gözümün önünde canlanan kadınlar, o dönemlerde de güç ve iktidar sahibi, soylu ya da değil ama kendi tercihlerinde söz sahibi olabilen ve elbette giyinmenin lüks oldugu bir dönemde bu imkana sahip, şanslı bir azınlıktı.” “İlham kaynaklarım, Osmanlı’nın Tanzimat Dönemi’yle birlikte biraz daha Batılılaşarak daha evrensel mimari örnekleri verdiği, devlet yönetiminin Yıldız, Çırağan ve Dolmabahçe’ye kaydığı bir 19. yüzyıl hikayesiyle aynı yüzyılda benzeri bir ihtişama sahip olan Britanya’daki İngiliz monarşisi ve Çarlık Rusyası’nın 1. Dünya Savaşı’nın ardından dağılacak olan imparatorluklarının birbirine dönemsel olarak paralel gelişmis iktidar ve görkemlerinin gövde gösterileri oldu.” 'Ben, İstanbul'un fethinden sonraki herhangi bir devrinde yaşamak isterdim. 1850’ler, Istanbul’u suriçinden tasıp, Bogaz’ın kıyılarına yayılmış yerleşim alanları ile bugünkü siluetinin temellerinin atıldığı bir dönemdi. Ancak kültürüne bu kadar sahip çıkan, yaşadıgı toprakların zenğinliğinden beslenen bir insan olarak bu siluetin günden güne bozulması beni kahrediyor.” “Bazı koleksiyonlarımı daha önce kostüm tasarımı anlamında çok kullanılmamış, tüketilmemiş, tek bir kumaştan bile yola çıkarak hazırlayabiliyorum. Önceki koleksiyonumda ağırlıklı olarak kullandığım kutnunun yerini bu koleksiyonumda brokar aldı. Tabi ki bu kumaş daha çok perde ve döşemelerde kullanıldığı için öncelikle herkese çok sürpriz oldu ve bu sıra dışılık ve avantgarde’lıkla ortaya çok gerçeküstü, masal tadında kostümler çıktı.” 'Bu koleksiyonu hazırlarken hamile olmasam da sonrasında bu kutsal annelik duygusunun bana kattıkları tartışılmaz. Keşfetmek her zaman en büyük heyecanım, ilham kaynağım olmuştur yaratmak ve mutlu olmak için. Simdi ise hayatımın en büyük keşfi için yolculuğumun son durağındayım. Iki heyecanı aynı anda kaldıramam diye tereddütler yaşamısken simdi 8 Şubat’taki Istanbul Fashion Week bünyesindeki defilem için de, doğumum için de gün sayıyorum.' 'Yıllardır yurtdışında monobrand magaza açmak için dogru altyapı ve zamanı bekliyorduk. Arzu ettiğimiz şartlar oluşunca ve ilk adım da son yılların en gözde Ortadoğu şehirlerinden Beyrut olunca kararımızı verdik. Mağaza aralık ayında kapılarını sessiz sedasız açtı ve gayet iyi bir başlangıç yaptı. Mart sonu gibi eksiklerimizi tamamladıktan sonra resmi açılışı yapmayı planlıyoruz.” Bizim devamlı büyümeye devam eden bebeklerimiz bugüne kadar kurduğumuz markalardan ibaretti. Şimdi bizi yetiştiren ebeveynlerimizden aldığımız mirası kullanma zamanı. Bu sorumluluğu almamız gereken yaştayız artık. Atacağımız her adımda göz önünde bulundurmamız gereken çok önemli bir varlık olacak bebegimiz bizim için.” 'Bu koleksiyonu hazırlarken hamile olmasam da sonrasında bu kutsal annelik duygusunun bana kattıkları tartışılmaz. Keşfetmek her zaman en büyük heyecanım, ilham kaynağım olmuştur yaratmak ve mutlu olmak için. Şimdi ise hayatımın en büyük kesfi için yolculuğumun son durağındayım. İki heyecanı aynı anda kaldıramam diye tereddütler yaşamısken simdi 8 Şubat’taki Istanbul Fashion Week bünyesindeki defilem için de, doğumum için de gün sayıyorum.'