ABD'de borsanın 1929'daki çöküşünden yalnızca haftalar önceydi. "Wall Street harikası" olarak bilinen astrolog Evangeline Adams, kendi radyo programında, "Down Jones arşa kadar çıkar" demişti. Ancak genel olarak tahminlere bakacak olursanız, iktisatçıların söylediklerinin de pek tutmadığını görürsünüz. Özellikle 2008'i düşününce. İktisatçı John Kenneth Galbraith, "Ekonomik tahminlerin tek faydası, falcılara itibar kazandırmasıdır" demişti. İnsanlığın kendisi kadar eskilere giden geleceği görme isteği gücünü hâlâ koruyor. Örneğin, piyasadaki son çalkantılardan dolayı bazı finans profesyonelleri beklenmedik mercilere danışıyor. Nitekim Floridalı borsacı Thomas Taccetta, The New York Times'a, "Bu kadar belirsiz şartlarda bir medyuma gitmenin diğer stratejilerden hiçbir farkı yok" diyor. İster çay yaprakları, tarot kartları veya bir laboratuvardaki bilgisayar olsun, fallar her zaman tartışma yaratmayı başarıyor. Onlardan biri de Journal of Personality and Social Psychology (Kişilik ve Sosyal Psikoloji) dergisiyle ilgili. Duyu-ötesi algı üstüne bir araştırma yayınlamayı planlayan dergi, bazı meslek çevrelerini kızdırdı. New York'taki Cornell Üniversitesi'nden Profesör Daryl J. Bern'in kaleme aldığı araştırma, dokuz laboratuvar deneyini ele alıyor. Deneylerin ilginç yanı ise, sıradan insanların yakın gelecekteki rastgele olayları tahmin edebildiklerini iddia etmesi. Bazı psikologlar, araştırmanın bilimsel metodolojiye uygun olduğunu belirtiyor. Bazıları da Oregon Üniversitesi'nden Psikoloji Profesörü Ray Hyman ile aynı düşünüyor. Hyman, The New York Times'a, "Bu delilik, katıksız delilik" diye konuştu. "Bunun psikoloji mesleği için bir utanç olduğunu düşünüyorum" diye ekledi. Oysa Bern'in fikirleri, doğaüstü güçlere hayranlığın ve falcılığa merakın üst düzeyde olduğu Tayland'da herhalde tartışma yaratmazdı. Nitekim Luck Rakanithes, The New York Times'a, "İnsanların gerçekten, ama gerçekten ilgilendiği iki şey var. Seks ve kehanet" diyor. Luck Bangkok'ta, falcı ve astrologların çoğu zaman finans piyasaları hakkında öğütler verdiği milyonlarca dolarlık bir çağrı merkezi işletiyor. İnsanların kâhinlere başvurduğu tek ülke Tayland değil elbet, fakat orada bu adet devletin en üst kademelerine kadar yayılmış durumda. 2006'daki askeri darbede falcıların etkisi olduğunu söyleniyor. Taylandlı liderler hakkında bilinen bir başka şey de, basının sorularından kaçmak istedikleri zaman gökteki yıldızların uğursuzluğu işaret ettiğini söylemeleri. Böyle bir mazeret belirtme şansını kıskanmayacak politikacı yoktur herhalde. İşte o politikacılar Romanyalı siyasileri de örnek almalı. Çünkü şiddetli bir ekonomik bunalımla mücadele eden Romanya hükümeti, cadı, astrolog ve falcılara yüzde 16 gelir vergisi koymak istiyor. Tıpkı Tayland'dakiler gibi Romanyalı yetkililerin de sıra dışı yollardan öğütler aldıkları biliniyor. Üstelik Devlet Başkanı Traian Basescu ve yardımcıları, kötülüğü savuşturmak için zaman zaman mor giyinmeyi tercih ediyor. Fakat bu mor renge uzun süre ihtiyaçları olabilir. Çünkü Bratara Buzea adındaki cadı, kedi dışkısı ve köpek leşinden son derece güçlü bir iksiri kullanarak onlara karşı büyü yapmayı planlıyor. Buzea, "Bize zarar vermek isteyenlere biz de zarar veririz. Bizi kullanarak mı ülkeyi krizden çıkaracaklar? asıl onlar bizi krizden çıkarmalı" diye konuşuyor. Fakat hükümet de zaten onu yapmaya çalışıyor. Yeter ki medyum, astrolog ve falcılar biraz destek versin.