Amsterdam - Bir tür tekerlekli bar olan ve pedal çevirmeyi gerektiren bira bisikletlere, bu günlerde Avrupa ve ABD'nin çeşitli şehirlerinde rastlayabilirsiniz. 1990'ların sonunda Hollanda'da icat edildiği düşünülen bira bisiklet, ilişki kurmayı kolaylaştırıcı bir araç olarak tanıtıldı. Çevresel kaygılar ile sağlığı koruma güdüsü birleşince, bir şehri gezip görmek için doğru alternatifin bu olduğuna inanıldı. 2005'ten bu yana bira bisikletler imal eden Ard Karsten,"Turistler Amsterdam'ı bu şekilde görmeyi seviyor" diyor. Karsten 6 metre uzunluğunda ve 700 kilogram ağırlığındaki açık mavi bisikletine yeni bir fıçı daha yüklüyor. Ahşap bir tezgâhın etrafına dizilmiş gerçek bisiklet koltukları üzerinde 12 konuk sürücüyü gezdirebilen araç, saatte 8 kilometre hıza ulaşabiliyor. Bu sırada rehber direksiyonda, eller de bira musluğunda üzerlerine düşeni yapıyor. İlk bira bisikleti 1997 yılında, yerel bir festivalde kendi barının tanıtımını yapmak isteyen bir bar işletmecisi için icat ettiğini iddia eden Hollandalı Zwier van Laar, "Adını bile duymadığım ülkelerden talep alıyoruz" diyor. Almanya'da avukatlık yapan Udo Klemt, bira bisikleti ilk kez bir Hollanda seyahati sırasında görmüş. "Görür görmez âşık oldum bu bisiklete" diyen Klemt, 2005 yılında Almanya'nın Köln şehrine bu bisikletlerden bir tane getirtmiş. Klemt, iki yıl kadar sonra Almanya'nın 30 şehrinde ve Budapeşte'de Hollanda yapımı bisikletlerle turlar düzenleyen şirketiyle BierBike şirketini kurmuş. Klemt, "Dünyaya açılmak gibi bir planım da var" diyor. Aslında, bira bisikletlerin neden bu kadar ilgi gördüğü henüz anlaşılabilmiş değil. Londra'daki bira bisiklet benzeri aracında bazen şampanya da servis eden Luke Roberson, bir keresinde bir polis memurunun bisikleti durdurup kartını istediğini ve ertesi gün için rezervasyon yaptırdığını söylüyor. Belçika'da bira bisiklet turları düzenlemeye başlayan Bart Sallets, bazen işlerin kontrolden çıkabildiğini itiraf ediyor. Örneğin, bekârlığa veda partisinde etek giyen orta yaşlı bir Belçikalı adamın aracını neredeyse ateşe verdiğini anlatıyor. Damat adayının polis tarafından gözaltına alınmasının ardından diğer herkesin bisikleti terk ettiğini ve rehberin bisikletle baş başa kaldığını söylüyor. Bisikletin bir kişi için ne kadar ağır olduğunu takdir edersiniz. Karsten'in bisikletinde geçtiğimiz günlerde başka bir bekârlığa veda partisi düzenlendi. Yönetmenlik yapan Julien Paumelle, "Eğer eşim şu halimi görseydi beni terk ederdi. Çok aptal görünüyorum " diye konuştu.
SALLY McGRANE