Bir
kere Lady Gaga'yı tenzih ederek ABD müzik dünyasının 'Eh,' sesli ama bol gösterili şovlarından; Ricardo Tisci'nin hazırladığı Madonna'nın son imajını dışarıda bırakarak, gerçek ötesi kostümlerinden ve ışık, ışık yine ışık Britney Spears şovlarından gına gelmişti. Amy Winehouse'un hayatımıza soktuğu 'gerçek yetenek' belki de bu yüzden aklımızı başımızdan almıştı. 1990'lı yıllardan beri devam eden, çok alışılmış pop ikonlarına yeni bir nefes kazandırmıştı. Toprağı bol olsun, Winehouse'un 27 yaşında, yine imajı gibi 'normal' bir evde, sessiz sedasız vefatından sonra bir yazı yazmış, "Amy Winehouse müzik dünyası kadar modayı da değiştirdi," demiştim. Artık kimse mükemmel olmak ya da geçmişi kimliksizce takip etmek zorunda değildi. Tarihin en lopipop kıvamı sayılan dönemi, rock'n roll görüntüsü, geçmişe sadık kalınarak ancak böyle güzel yorumlanabilirdi. Winehouse, ne bir trendi ne de kuralı takip ediyordu. Aslına bakarsanız, modada kurulu her tabuyu birer birer yıkmıştı. Ardından, Adele geldi. Beyonce'nin Adele şarkıları için "Allah'ı dinlemek gibi," yorumu, hepimiz için geçerliydi. Kimse Adele'in 21 albümü dışında bir şey duymak istemiyor ya da
Someone Like You gibi şarkıların kimin kalbinden çıktığını umursamıyordu. Bu noktada Karl Lagerfeld'in Adele'e hitaben "Şişman," demesi bir taraftan hiç hoş karşılanmadı, ama diğer taraftan da modaya yeni bir ilham kaynağının girdiğinin sinyallerini verdi. Ne de olsa ropörtaj yaptığım istisnasız her tasarımcı, en büyük ilham kaynaklarının müzik olduğunu söylemişti. Adele de bu yaz Louis Vouitton başta olmak üzere pek çok moda evinin 1960'lı yıllardan kalma koleksiyonlarının çıkış noktası olduğunu ispatladı. Londra'nın beyaz çöplüğü kabul edilen Tottenham'da doğduğu için olmalı, 24 yıllık hayatında farklı tarzlar denemiş, grunge, yani feminenlikten çok uzak, dağınık sokak görüntüsü gibi stillere bürünmüş Adele'in tarzı da sonunda oturdu. Şarkıcı, dolgun kıvrımlarını güzel taşıyan kabarık etekler, dar buluzlar ve enine çizgilerden yararlanmaya başladı. Adele de Winehouse gibi modaya farklı bir zamanın retro görüntüsünü sokmayı başardı.
REY'İN HOLLYWOOD ŞIKLIĞI ÇOK SEVİLDİ
Bu iki dev sesin üzerine bir de 24 yaşındaki Amerikalı Lana Del Rey geldi. Ve Lana Del Rey, halis muhlis retro görünüyordu. Moda dünyası, bu kadını sevmeye de çoktan hazırdı. Oyuncak bebek yüz hatları, incecik fiziği kadar Lana'nın baş tacı edilmesinde, sadece kendisine ait retro bir Hollywood şıklığını yansıtması yatıyordu. İngiliz Mulberry markası, Lana'nın adına bir çanta üretti, ardından hâlâ kesinleşmemiş olsa da Versace'nin, bu yeni yıldızı kampanyalarında kullandığı dedikoduları geldi. İngiliz
Vogue ve Japon
Interview gibi pek çok saygın moda dergisinin kapağına taşındı Lana Del Rey'in dolgun dudakları ve eye liner'lı gözleri... Moda eleştirmenleri, ağız birliği yapmışçasına Lana Del Ray'in modanın aradığı yeni kan olduğu konusunda birleşti. Bu kadınların sesleri kadar bizi kendilerine âşık etme nedenleri, her ne kadar hafif silikonlanmış, parlatılmış olsalar da hep bir eksiklikleri olması, İngilizcede 'trash' dedikleri gibi, 'ucuz' görünmeleri... Cilalanmamak, HD kalitesinde olmamak onları gerçek yapıyor, ne dersiniz?