- Ertesi sabah evde neler yaşadınız?
- Eşim işe erken gidiyor, konuşmadık. İki çocuğum var. O zaman biri iki, diğeri yedi yaşındaydı. Güzel bir evliliğim vardı. Eşim beni çok severdi. Gece uyanışlarımı karakolda bekletilmeme bağladı. 'Ne oldu?' diye ısrarla sordu. Kendime hiç dokundurtmadım. 'Niye kaçıyorsun, ben sana ne yaptım?' dedi. Anlatamıyorsun, çünkü karşında seninle tertemiz evlenmiş bir insan var. Benim midem bulanıyor. Bu kirlilikten kurtulmak istiyorum. Çocuklarımdan utanıyorum. Onlara dokunamıyorum.
- Sonra neden karar değiştirip olayı savcılığa taşıdınız?
- Tehditler devam etti. M.Ç'nin karakola verdiği dolandırıcılık dosyası, Gayrettepe Asayiş'e gitti. Dolandırıcılık bürosundan geldiğini iddia eden iki kişi evimin kapısına gelip 'Çıktığınız anda biz sizi alacağız' dedi. 'Zorla getirilme kararım mı var?' diye sordum. 'Senin karakolda yaşadıkların ne ki!' dediler. Askeri hattan iki-üç kez aradılar. Ben de o tehditlerin ardından korktum. Savcılığa suç duyurusunda bulundum. Sonra da İstanbul Tıp Fakültesi'nde psikolojik tedaviye başladım.
- Eşinize durumu kim anlattı?
- Doktorlar ve avukatlar eşimle konuştu. Eşimle o günden beri bir muhabbetimiz olmadı. Hastanede altı ay kaldım. Eşim hep yanımdaydı. Bir şeyler düzelir diye uğraştı. Bana 'Birilerinin sizi sevmesine izin verebiliyor musunuz?' diye sorun. Ama o uğraştıkça ben ona karşılık vermedim. Bir hastaya ne kadar ilaç verirseniz verin, o kabul etmedikten sonra ne kadar iyi olacak? Eşime 'Çocuklar sende kalsın, ben gideceğim, boşanacağım' diyordum. Sizin sevdiklerinizden hiç mideniz bulanıyor mu, benim hâlâ bulanıyor. Herkesten tiksiniyorum, kendimden tiksiniyorum.
Tecavüzün delili karnımdaydı
- 27 Temmuz'da ikinci kez tecavüze uğradığınızı ve sonra da hamile kaldığınızı iddia ediyorsunuz. İkinci olay nasıl gerçekleşti?
- Bir gün arkadaşlarımla Sedef Adası'na gittim. Eşim aylar önce evi terk etmişti. Dönünce Maltepe sahilinde yürümeye başladım. M.Ç bir dönem gittiğim kuaförde çalışan S.K ile otomobilde beni bekliyormuş. Kuaförümle nasıl tanıştığını da bilmiyorum. O da bana aşk mesajları gönderiyordu. Beni zorla otomobile bindirdiler ve Avrupa Yakası'na götürdüler. Gördüğüm tek şey Pierre Lotti tepesi ve mezarlıktı. Otomobilin içinde ikisi birden bana tecavüz etti. Sabah da beni Vatan Caddesi'nde bir kafenin önüne bıraktılar. Adalete güvenim kalmadığı için bu kez suç duyurusunda bulunmadım. Bir insanın hayatı kaç kez bitirilir? Ben zaten bitmiştim. Sonra adetim gecikti, test yaptırdım. Hamile olduğumu öğrenince fenalaşmışım.
- Hamile kalınca mı ikinci tecavüzü de açıklamaya karar verdiniz?
- Avukat arkadaşlarım 'Elinde kocaman bir delil var' dediler. Evet, tecavüzün delili karnımda yatıyordu. Önce intihar etmeyi denedim ama avukat arkadaşlarım şüphelenmiş, uyandığımda hastanedeydim. Sonra da suç duyurusunda bulundum.
Avukat denetiminde kürtaj yaptırdı
Topal'ın haberi 16 Eylül'de SABAH'ın manşetinde 'Tecavüz bebeğinin zamanla yarışı' olarak verilmişti. Topal, kendi deyimiyle 'karnında taşıdığı delil'den kurtulmak istiyordu. Ancak zamanla yarışıyordu. Türk Ceza Kanunu'nun 99. Maddesi'nde 'çocuk düşürme' fiili şöyle yer alıyor: "Tıbbi zorunluluk bulunmadığı halde, rızaya dayalı olsa bile, gebelik süresi 10 haftadan fazla olan bir kadının çocuğunu düşürten kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Bu durumda, çocuğunun düşürtülmesine rıza gösteren kadın hakkında bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunması öngörülüyor. Kadının mağduru olduğu bir suç sonucu gebe kalması halinde ise süresi 20 haftadan fazla olmamak ve kadının rızası olmak koşuluyla, gebeliği sona erdirene ceza verilmiyor. Fakat tecavüz olayı emniyet birimlerine sonradan bildirildiyse bu süre 10 haftaya iniyor." Bazı devlet hastaneleri sekiz haftadan sonra kürtaj yapmayı reddediyor. Topal, bir an önce zanlılardan kan örneğinin alınmasını ve kürtajla DNA karşılaştırılmasını istiyordu. Savcılık SABAH'ın haberinden sonra onu kürtaja sevk etti. Biz Topal'la 17 Eylül'de kürtaj için gittiği İstanbul Tıp Fakültesi'nde buluştuk. Saatlerce ameliyathanede beklemesine rağmen kürtajdan vazgeçti. Alınan örneğin hastaneye gelen görevli tarafından Adli Tıp'a metrobüsle götürülmesini istemiyordu. Ancak avukat denetiminde 20 Eylül'de kürtaj yaptırmaya ikna oldu.
NOT: Habercilik kuralları gereği iddialara muhatap olan M.Ç'ye de kayıt cihazını uzatmak istedim. Ancak M.Ç de eşi de Topal'ın iddialarının iftira olduğunu ve başka bir şey söylemek istemediklerini beyan ettiler. Ayrıca emniyet kaynakları da Reyhan Topal'ın dolandırıcılık olayına dair kayıtlarının bulunduğunu belirtti.