Nil Kutluk
YENİDEN YARGILAMA İÇİMİZDE UMUT OLUŞTURDU
11 Şubat 2011 tarihinde tutuklanan ve Balyoz davasından 18 yıla mahkum olan Emekli Tümamiral Deniz Kutluk'un kızı
"Ben babamın Balyoz davasından tutuklanacağını hiç düşünmedim. Babam da hiç inanmamıştı böyle bir gelişme yaşanacağına. Bir sabah annemin telefonu ile uyandım ve babam gözaltına alındı, 45 gün sonra serbest bırakıldı. Balyoz Davası'nın 14. duruşmasında hakkında yeniden tutuklama kararı çıktı.
GERÇEKLER VAR
Balyoz Davası çok büyük, karışık, çok fazla belgeli bir dava gibi görünse de aslında herkesin suçlandığı bir CD ve onların versiyonu birkaç CD var. O CD'nin içindekilerin sahte olduğu kanıtlanmış durumda. Bugün paralel yapı denilen, o gün Cemaat olarak bildiğimiz yapının Balyoz Davası'na etkisi çok sık tekrarlanıyordu. Bu konu hakkında çok yayın yapan kuruluşların hepsinin ucu Cemaat'e dokunuyordu. Çok ateşli bir şekilde savunuyorlardı. Bu dava sürecinde beni en çok şaşırtan yapılan algı yönetimi oldu. Bir tarafta emin olduğunuz gerçekler var, fakat sesinizi duyuramıyorsunuz ki, çok büyük bir bombardıman vardı. Bu algı yönetiminin başını çeken Cemaat olduğu için bu konuda şüphe duymamak mümkün değil. Başbakan Erdoğan'ın yeniden yargılama ile ilgili açıklamalarını duyduktan sonra içimizde çok büyük bir umut doğdu. Cezaevindeki babamın da gözlerindeki o umudu görebiliyordum. Ama şimdi tekrar bu konuda derin bir sessizlik oluştu. Bu paralel yapı ortaya çıktığına göre bu konuda bir an önce adım atılmasını bekliyoruz. İçeride torunlarının doğumunu bile görememiş, ömrünün son dönemini cezaevinde geçirmek zorunda kalan insanlar var. İçinde paralel yapının savcı ve hakimlerinin olmadığı bir yeniden yargılama istiyoruz."
Ülkem Gürdeniz
SEKİZ AYLIK BEBEĞİMLE AÇIK GÖRÜŞLERE GİDİYORUM
11 Şubat'ta tutuklanan ve Balyoz Davası'ndan 18 yıla mahkum olan Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz'in kızı
"Taraf gazetesinin manşetinden sonra olayın bu boyutlara geleceğini kimse tahmin etmiyordu. İnandırıcılıktan yoksun dijital deliller vardı. 1. Ordu'da 2003 yılında gerçekleşen seminerle ilgili bir suç söz konusuydu ancak babam o günlerde denizdeydi. Babam tutuklandı ve 38 gün tutuklu kaldıktan sonra delillerin inandırıcı olmaması nedeniyle serbest bırakıldı. Şubat 2011 tarihinde mahkeme tarafından tekrar tutuklandı. Babam o günden bu yana cezaevinde. O dönemde biz bunları paralel yapı değil çete olarak görüyorduk. Davamızın bir grup tarafından yönlendirildiği çok aşikardı. Bu grubun bir medya ayağı, dinleme yapan bir ayağı ve yargılayan, tutuklayan bir ayağı vardı. Biz bu paralel yapı denilen örgütü o günlerde görmüştük. Paralel yapının detayına inmek isteyenler, Balyoz Davası'nı başından sonuna kadar ele alırsa örgütün bütün ayrıntılarını görebilir. Sekiz aylık bebeğimle birlikte bütün açık görüşlere gidip babamı ziyaret ediyorum. Babam çok dirayetli ve güçlü. Ancak şunu söyleyebilirim. Silivri Cezaevi'nde insanlar ölüyor. İnsanlar hastalanıyor. Hastalanma ve ölüm aşamasına gelmeden insanlar çıkamıyor. Bu haksızlık ertelenecek bir şey değil. 21. yüzyılda bir insanlık dramı yaşanıyor burada. Bunu yapacak olan da bizim yöneticilerimiz. Adil bir yargılama bekliyoruz. Bunu görmezden gelen herkes ileride vicdan azabı çekecek."
Mert Yavuz
BALYOZ, PARALEL YAPININ ÇIRAKLIK ORGANİZASYONUYDU
Avukat Mert Yavuz: 18 yıla mahkum olan Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz'un oğlu
İster paralel yapı, ister devlet içinde devlet, isterseniz Cemaat örgütlenmesi diyelim bunların bir önemi yok. Balyoz Davası'nın tüm aşamalarını takip ederseniz ardında bir örgütün olduğunu göreceksiniz. O örgüt suçsuz insanları bugün cezaevinde tutuyor. TÜBİ- TAK raporlarına rağmen hâlâ bu görüşlerinde direniyorlar. ÖYM'ler kapansa da bence bu paralel yapının etkisi hâlâ devam ediyor. Ortada bir örgüt modeli var ve bu örgüt hep aynı şekilde çalışıyor. Önce haber yapıyorlar. Aynı mercilere servis ediliyor bu haberler. Aynı internet sitelerine videolar ve ses kayıtları servis ediliyor. Balyoz Davası paralel yapının çıraklık dönemiydi. Sadece tutanakları okumanız, insanların savunmalarını dinlemeniz yeterli. Karşınızda hiçbir talebinizi dinlemeyen, hiçbir tanığınızı kabul etmeyen bir mahkeme var. Bu kararı onaylayan bir Yargıtay var. Bu paralel düzen devam ediyor ama izlerini bulmak çok kolay. Yeniden yargılama kesinlikle olmalı. Bu kadar adaletsizlik insan vicdanının kabul edebileceğin bir şey değil."
Burcu Balanlı
BABALARIMIZA KUMPAS KURAN BU ÇETE KİM?
Burcu Balanlı: 30 Mayıs 2011 tarihinde tutuklanan ve Balyoz davasından 18 yıla mahkum olan Emekli Orgeneral Bilgin Balanlı'nın kızı
"Babam Genelkurmay'da görev yapıyordu, ikinci Balyoz operasyonunda tutuklandı. Hava Kuvvetleri Komutanı olacağı gündeme gelince ismi Balyoz Davası'na bir şekilde karıştırıldı. İkinci çıkan dijital dosyalara bir belge eklenerek sanık durumuna getirildi. 30 Mayıs 2010'da babam ifade vermeye gitti. Giderken de 'Zerre kadar suçum yok, giderim anlatırım' dedi. Gitti ve o günden bu yana cezaevinde. Duruşmalara gittiğinizde haksızlığın ne kadar büyük boyutlarda olduğunu gördük. Bütün savunmalarda herkes suçlamaları çürütecek delilleri ortaya koydu. Fakat mahkeme hiçbir şeyi dikkate almadı. Polis fezlekesinde yazılan her cümle gerekçeli kararda yer aldı. Karşımızda sizin dediğiniz hiçbir şeyi dikkate almayan insanlar vardı, polisten başlayarak, savcı, tutuklayan hakim ve mahkeme hakimi. Bu durumun herkes için geçerli olduğunu gördüğümüzde ister istemez burada bir çete olduğunu anladık. Ama bu çetenin kim olduğunu hiç bilemedik. Sahte CD'leri kim ürettiğini hâlâ bilmiyoruz. Çete olduğunu hep düşündük, bir yerden gelmiyordu çünkü. Birkaç yerden gelen bir hareketti. O gün de soruyoruz, bugün de soruyoruz . Bu çete kim? Bu sahte delilleri kim üretti? Adı paralel yapı ya da başka bir şey. Biz bu çetenin kim olduğunu öğrenmek istiyoruz. 17 Aralık operasyonunu yapan yargı operasyonu ile Balyoz Davası'ndaki operasyonunun aynı olduğu artık görüldü. Bu hükümet tarafından 'Kumpas' denilerek dillendirildi. Bu sözlerin sonucu olarak hızlı ve adil yeniden yargılama istiyoruz."