Gelecek
hafta, 13 Nisan Pazar günü Zorlu Performans Sanatları Merkezi'nde 27. Beyaz Müzayede düzenlenecek. Fahrelnisa Zeid, Mübin Orhon, Erol Akyavaş, Burhan Doğançay... Türk çağdaş ve modern sanatının değerli isimlerine ait tablolar teker teker açık artırmaya çıkacak, sanatseverler ve koleksiyonerler eserlere sahip olabilmek için kıran kırana yarışacak şüphesiz... Ama o gün belki de o salonda en büyük heyecanı 2004 yılında kaybettiğimiz opera sanatçısı ve ressam Semiha Berksoy'un kızı Zeliha Berksoy yaşayacak. Çünkü 13 Nisan günü, yüksek dramatik soprano sesiyle dünyanın birçok yerinde hayranlık kazanan Türkiye'nin primadonna'sı Semiha Berksoy'un resimleri ilk kez açık artırmaya çıkacak. Semiha Berksoy'un resimleri bugüne kadar dünyanın birçok farklı yerinde sergilendi. Venedik Bienali'nde, Arsenal Salonu'nda sanatçının resimlerini görmeye gelenler arasında dünyaca ünlü eleştirmenler, koleksiyonerler ve sanatseverler de vardı. Üstelik eleştirmenlerden tam not almayı başarmıştı. Hiçbir akımdan etkilenmeyen resimleri Londra'da Tate Modern'de bile sergilenmişti. Ama bu kadar ilgiye rağmen Berksoy resimlerini hiç satmamıştı. Kızı Zeliha Berksoy, "Resimle ön plana çıkmak istemiyordu. Opera kimliği bitti izlenimi yaratmaktan çekiniyordu" diye açıklıyor bu durumu. Sadece sevdiği dostlarına hediye ettiği portreleri ve bir de İstanbul Modern, İstanbul Resim Heykel Müzesi gibi kurumlara verdiği resimleri vardı Berksoy'un. Şimdiyse 10 eseri birden açık artırmaya çıkıyor. "Türkiye'de maalesef kendi müzelerini açmak sanatçıların kaderi" diye hayıflanıyor Zeliha Berksoy. Annesinin en büyük hayali olan müze projesini hayata geçirmek istediklerini söylüyor. Bunun için Galatasaray'da dört katlı bir bina temin etmişler, proje çizimlerini tamamlamışlar, Anıtlar Kurulu'na başvurmuşlar bile. Ama maddi sıkıntılar yüzünden müze projesini sürekli ötelemek zorunda kalmışlar. Zaten tam da bu yüzden eserleri satmaya karar vermişler. Satıştan elde edecekleri gelirle hep istedikleri müzeyi açmayı hedefliyorlar.
MÜZEDE NELER OLACAK?
Evliyalı Ev,
Lola Blau,
Annem ve Ben,
Zeki Müren,
Cihangir'de Boğaz açık arttırmaya çıkacak eserlerden bazıları. Berksoy, "Annemin resimlerini kimin alacağını çok merak ediyoruz. Onu seven sanatseverlerin alacaklarını tahmin ediyorum" diyor. Üstelik bu eserleri alan sanatseverlerin isimleri, açılacak olan Semiha Berksoy Müzesi'nde pirinç harflerle plaketlere yazılıp, bir duvara asılacakmış. Zeliha Berksoy'a müzede nelerin sergileneceğini soruyorum. Anlatmaya başlıyor: "Dört katlı ve her katı 100 metrekareden oluşan bir bina var elimizde. Elbette bütün eşyaları aynı anda sergilememiz olanaksız. Bu yüzden geçici sergiler olacak." Semiha Berksoy'un sadece yağlı boya tabloları ve çarşaf resimleri değil, sahne performanslarının videoları, yazdığı mektuplar, kendi diktiği kostümler, sahne kıyafetleri, takıları ve posterleri de müzede ziyaretçilerini bekliyor olacak. Berksoy, annesinin aynı zamanda bir moda ikonu olduğunun altını ise şu sözleriyle çiziyor: "Trussardi, anneme 'primadonna' derdi. Onu Milano'ya davet etti ve modaevini gezdirdi. Jean Paul Galutier de kendisini çok beğenirdi. Mutlaka Paris'te bir sergi açması gerektiğini söylerdi. Şapka merakı vardı. Söz konusu şapkaysa paraya hiç acımazdı. Gittiği yerde en pahalı şapkacıyı bulur, satın alırdı. Açılacak olan müzede annemin şapkaları da sergilenecek." Müzenin kalkınması için de hediyelik eşya dükkanı ve kafeterya açılacak. Ayrıca vakıf şan, enstrüman, tiyatro gibieğitimlerine de devam edecek.