RİSK FAKTÖRLERİ NELER?
Yaş: Prostat kanserine genellikle 55 yaşın üzerindeki erkeklerde rastlanır. 10 prostat kanserli erkeğin sekizi ise 65 yaşın üzerindedir.
GENETİK: Eğer babada prostat kanseri öyküsü varsa, hastalık riski iki kat, erkek kardeşde varsa beş kat artar. Anne veya kız kardeşinde meme kanseri görülmüşse, risk iki kat artar.
Irk: Hastalığa siyahi erkeklerde, beyazlardan iki kat daha fazla rastlanır. Asyalılar'da ise az görülür.
Hormonlar: Aşırı testosteron prostat kanserini tetikler. İşe karışan diğer hormonlar ise östrojen, prolaktin, insülin ve IGF-1'dir.
Diyet: Günümüzdeki araştırmalar; kırmızı et ve doymuş yağ ağırlıklı diyetlerin, prostat kanseri riskini artırdığını gösteriyor. Risk; meyve, sebze, selenyum, vitamin E, likopen bakımından düşük diyet ile beslenenlerde artar.
Erkek tipi Kelik: Amerika'da yapılan ve 4 bin erkeği kapsayan bir araştırmada; 20'li yaşların ortalarından itibaren saçlarını kademeli olarak kaybeden erkeklerin, prostat kanserine yakalanma ihtimalinin yüzde 50 daha fazla olduğu ortaya çıktı. Bunun nedeni; her iki durumun da, vücudun primer erkeklik hormonu olan testosterona karşı bir reaksiyon geliştirmesidir. Testosteron reseptörleri, prostat gibi saç follikülleri üzerinde bulunur. Kellik aynı zamanda, kalp hastalıkları riskini de artırır.
DÜZENLİ OLARAK EGZERSİZ YAPIN!
Çoğunlukla 55 yaşın üzerindeki erkeklerde görülen ve hayatı tehdit eden prostat kanserine yakalanmamak için yaşam biçimine dikkat edilmesi gerekiyor. Bunun için en başta sigaradan uzak durmak ve aşırı alkol kullanmamak çok önemli. Öte yandan düzenli olarak egzersiz yapmak da prostat kanseri riskini azaltıyor.
KAN TESTİ İLE TEŞHİS KONULUR
Prostat kanseri, fiziksel muayene ve kan testi ile saptanır. Doktor muayene sırasında prostat üzerindeki sert veya yumrulu alanları tespit eder. Kan testinde prostat-özgül antijen (PSA) adı verilen bir proteinin seviyesine bakılır. PSA genellikle prostat kanseri olan erkeklerde yükselir ancak kanser teşhisi konulan erkeklerin yüzde 35'inde ise normal seviyededir. Bu nedenle uzmanlar bu 'normal' olarak belirlenen seviyenin düşürülüp düşürülmemesi konusunu tartışmaktadır.
TELOMERAZ SEVİYESİNE BAKILIR
Menide bulunan ve telomeraz adı verilen bir enzimin aktivitesini ölçen yeni bir test, prostat kanserinin saptanmasında daha duyarlı olabilir. Şimdiye kadar test geliştirme aşamasındaydı fakat birkaç yıl içinde uygulamaya geçilebilir. Telomerler, DNA üzerinde kuyruk gibidirler. Hücrenin her bölünmesi telomeri kısaltır ve belirli bir büyüklüğe eriştiği zaman, hücre daha fazla bölünmez. Kanser hücreleri ise, ve bir hücrenin sürekli bölünmesine olanak veren telomerazı kullanır.