Yazın serinlemek için kendimizi deniz veya havuz kenarına atıyoruz. Ancak serin sularda ferahlayan kadınları bekleyen bir tehdit var: Mantar enfeksiyonu. Hijyenik olmayan havuz ve deniz, mantar enfeksiyonuna davetiye çıkarıyor. Yazın tatilin keyfini sürerken tadınız kaçmasın istiyorsanız, Medical Park Bahçelievler Hastanesi Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Yard. Doç. Dr. Çağcıl Yetim'in kadınları bekleyen yaz hastalıkları uyarılarını dikkate alın...
Kadınların yüzde 75'i yakalanıyor
Kadınların yaklaşık yüzde 75'i hayatlarında en az bir kez vajinal mantar enfeksiyonu geçiriyor ve bu durumun görülme sıklığı yaz aylarında artıyor. Bu sıkıntıları yaşamak istemeyen kadınların yazın çevresel koşullarla kendi fiziksel koşulları arasında mükemmel bir uyum yakalaması gerekiyor. Çünkü aşırı sıcaklar, fazla terleme eğer hijyen koşullarındaki olumsuzluklar ile birleşirse; jinekolojik sorunların artışı kaçınılmaz oluyor.
Hijyene dikkat!
Havuzlarda temizlik ve hijyen kurallarına yeteri kadar önem verilmemesi halinde, kadınlar için saatli bomba etkisine neden olabilir. Havuz sularının mikrobiyolojik ve kimyasal özelliklerinin uygun olmaması; mantar, idrar yolu enfeksiyonu gibi birçok hastalığa yol açabilir. Ayrıca havuzların hijyeni için aşırı kimyasal kullanılması da vajina florasını bozabiliyor; bu açıdan havuzlar kadınlar için birçok risk barındırıyor. Havuzu tercih edecek kadınların, öncelikle hijyeninden emin olmasını ve mutlaka havuz öncesinde ve sonrasında duş almalarını tavsiye ediyorum.
Deniz temiz değilse girmeyin
Serinlemek için deniz, havuza göre daha iyi bir alternatif olmakla birlikte, denizin de temizliği ve hijyeninden emin olmak gerekiyor. Bu açıdan mavi bayraklı plajlar tercih edilebilir. Özellikle plajların yoğun olduğu hafta sonları daha dikkatli olunmalıdır.
PH değerini korumak önemli
Laktobasiller denilen bakteri, vajinal bölgeyi mantardan korur; ancak rahim içi ortamdaki dengenin bozulması mantara sebebiyet verebilir. Yaz mevsimi ile birlikte aşırı sıcaklar vajinal florada değişikliklere neden olur. Bunu temiz olmayan havuz ve deniz ile aşırı duş alarak tetiklemek, beraberinde mantar enfeksiyonu riskini getirebilir. Vajinal bölgenin sadece suyla yıkanması PH değerinin korunmasında önemli rol oynar. Vajina içini yıkamaktan ise özellikle kaçınılmalıdır.
Mantar olduğunuzu nasıl anlayabilirsiniz?
Genital bölgenizde kızarıklık, kaşıntı, yanma, şişme, cinsel ilişki sırasında ağrı ve yanma, idrar yaparken yanma ve süt kesiği veya peynir kıvamında beyaz renkli bir akıntı, mantar enfeksiyonuna işaret eder. Mikroplardan kaynaklanan enfeksiyonlarda ise kötü kokulu, sarımsı ve yeşilimsi bir akıntı olabilir. Hastalığın tanısı için vajinal muayene yeterlidir. Hekim, vajinada mantar plaklarını rahatlıkla görebilir. Bazen yapılan smear testinde hastanın belirgin şikayeti olmamasına rağmen mantar hücreleri gözlenebilir.
Mantar tedavisi
Mantar enfeksiyonları, tedavi edilmediğinde daha ciddi sorunlara neden olabilir. Bu nedenle mutlaka doktora başvurulması gerekir. Mantar enfeksiyonlarının tedavisinde; vajinal fitiller, kremler ve bazen de ağızdan alınan ilaçlar kullanıyoruz, ayrıca hastanın cinsel partneri varsa eş tedavisi ekleyebiliyoruz. Bu tedavi ile birlikte hastanın şikayetleri birkaç gün içerisinde azalır. Bazı hastalarda ise şikayetlerin tekrarlaması söz konusu olabiliyor. Bu vakalarda, mantarın neden oluştuğunu anlamaya çalışıyoruz. Çünkü bazen şeker hastalığı, antibyotik kullanımı, doğum kontrol hapı gibi faktörler de mantar oluşmasına neden olabilir.
Susuzluk doğurganlığı etkileyebilir
Su, vücudumuzun hayati fonksiyonlarını yerine getirmesi için son derece önemli. Vücudumuz yazın daha fazla su kaybettiği için su tüketimini yaz aylarında artırmamız gerekir. Vücudun aşırı su kaybetmesi sonucu yaşanan ve vücudun susuz kalması anlamına gelen dehidrasyon, vücudumuzda birçok olumsuzluğa yol açabildiği gibi üreme sağlığını da olumsuz etkiliyor. Aşırı su kaybı sonucu hücreler enerjiden yoksun hale gelir ve enerji elde edebilmek için vücuda daha çok yemek yeme sinyalini gönderir. Bu da kilo alımına ve dolayısıyla obeziteye yol açabilir. Obezite de üreme hücrelerini olumsuz etkileyerek daha az yumurta gelişimine neden olur. Bu da doğal yolla gebelik oluşmasını engeller ve düşük riskini de artırır. Yapılan çalışmalara göre; obez çiftler, normal kilodaki çiftlere oranla bir çocuğa iki kat daha zor sahip oluyorlar.
Yazın kadın sağlığının korunması için 10 tedbir
1. Hijyenik olmayan havuz, deniz ve tuvaletlerden uzak durmalısınız.
2. Mantar, ıslak ve nemli ortamları sever; ıslak mayo ile uzun süre beklemeyin.
Islak mayo vajenden çok fazla oranda ısı çekerek, ortamda bulunan yararlı bakterilerin yerine zararlı bakterilerin üremesine ve böylelikle enfeksiyonların oluşmasına neden olur.
3. Pamuklu çamaşırlar kullanın. Aşırı sıcaklarda sentetikli iç çamaşırlar hava almayı engellediği için giyilmemelidir.
4. Bol kıyafetler tercih edin. Özellikle dar pantolonlardan uzak durun.
5. İç çamaşırlarınızı mutlaka yüksek derece ısıda ayrı olarak yıkayın ve ütüleyin.
6. Vajinal bölgenizi parfümlü yıkama jelleriyle yıkamayın.
7. Her gün ped kullanmak son derece sakıncalıdır; sırf bu alışkanlık bile mantara neden olabilir.
8. Parfümlü hijyenik ped veya tampon kullanmayın.
9. Parfümlü prezervatiflerden uzak durun.
10. Vajinal veya oral probiyotik alın.
Böylece yararlı bakterilerin sayısını artırmak mümkün olacaktır.
İdrar yolu enfeksiyonu olduğunuzu nasıl anlarsınız?
1. Çok sık idrara çıkıyorsanız,
2. İdrara çıktıktan hemen sonra bile tekrar idrara çıkma isteğiniz oluyorsa,
3. İdrara çıktığınızda ağrı ya da yanma hissi varsa,
4. Bulanık hatta bazen kanlı idrar gözlemleniyorsa,
5. İdrarınızdan koku geliyorsa,
6. Karnınızın alt kısmında şişlik, baskı ve rahatsızlık hissediyorsanız,
7. Pelvik bölgede ya da bel bölgesinde ağrınız varsa idrar yolu enfeksiyonuna yakalanmış olabilirsiniz.
Bu belirtilere ateş, mide bulantısı, kusma gibi şikayetler eklendiyse acil olarak doktora görünmelisiniz. Hamilelerin çok dikkatli olması gerekir çünkü idrar yolu enfeksiyonu hamileler için riskli olabiliyor. Ayrıca menopozla birlikte düşen östrojen seviyesi idrar yolunun astarını inceltir ve bölge bakteriyel enfeksiyonlara karşı hassaslaşır.
Bu nedenle hastalık görülme sıklığı artabilir.
