Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Öğr. Üyesi Dr. Yavuz Sağlam, omurga eğriliği olarak da bilinen skolyozun kız çocuklarında daha sık görüldüğünü belirterek, "5 yaş altında oluşmaya başlaması durumunda, gelişebilecek göğüs kafesi deformitesi ve sıkışıklığı ile kalp, akciğer fonksiyonları etkilenebilmektedir" dedi.
HIZLI BÜYÜME DÖNEMİNDE ORTAYA ÇIKIYOR!
Dr. Yavuz Sağlam, hastalığın bilinen en eski omurga deformitelerinden biri olduğuna işaret ederek, şu bilgileri verdi: "Olgularının yüzde 80'inin nedeni bilinmemektedir ve genellikle ergenliğin hemen öncesindeki hızlı büyüme döneminde ortaya çıkmaktadır. Omuz asimetrisi, sırtın bir bölümünde kabarıklık-kamburluk, kalçaların asimetrik duruşu gibi bulgularla ebeveyinler tarafından farkedilebilmektedir. Tanı için bir ortopedi veya fizik tedavi uzmanı değerlendirmesi yapılmalı, şüpheli vakalarda skolyoz grafisi adı verilen omurganın tamamını içeren ve ayakta çekilen röntgenlerle tanıya gidilmelidir. Bu röntgen üzerinde yapılan uygun ölçüm neticesinde, omurganın yana doğru 10 derecenin üzerinde eğildiği tespit edilir ise hastaya skolyoz tanısı konulabilmektedir."
TEDAVİSİ VAR MI?
Sağlam, skolyozun tedavisine ilişkin de bilgi vererek, şunları kaydetti: "Skolyoz tanısı konduktan sonra nasıl bir tedavi uygulanacağına omurga eğriliğinin ilerleme riski ve var olan deformite miktarı dikkate alınarak karar verilir. Kabul gören tedavi yöntemleri arasında izlem ve sürekli takip, korse uygulamaları, skolyoz egzersiz ve özel rehabilitasyon uygulamalarıyla, ilerleme riskinin yanı sıra ciddi kozmetik bozukluklara yol açan 50 derecenin üzerindeki eğriliklerde de cerrahi yöntemi bulunmaktadır."