"Grip, nezle, soğuk algınlığı, ateş, halsizlik gibi sorunlardan kurtulmanın ya da en azından hafif atlatmanın en önemli yolu, doğal savaşçımız olan bağışıklık sistemimizi güçlendirmek" diyen İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Sinem Usuk, mevsimine uygun beslenerek hastalıklardan korunmanın yollarını anlattı…
Sağlığı korumak ve güçlendirmek için yüksek besin değeri olan gerçek besinleri tüketmek; yaz-kış fark etmeksizin en temel hedefimiz olmalı. Bağışıklık sistemi söz konusu olduğunda ön plana çıkan öğeler ise A, C, E vitaminleri ile çinko minerali oluyor. Omega- 3 yağ asitleri de yine immün sistemin en güçlü destek kuvvetlerinden biri. Mevsime uygun beslenerek aslında tüm bu besin öğelerini kolaylıkla bağışıklık sistemimize sunabiliriz.
A VİTAMİNİNDEN ZENGİN DİYET ŞART
A vitamini, özellikle solunum sistemi yolu enfeksiyonlarından koruyucu rolüyle etkisi kesin olarak kanıtlanmış bir vitamin. Karaciğer, yumurta, süt ve tereyağının da aralarında bulunduğu hayvansal kaynaklı gıdalar ve özellikle koyu yeşil yapraklı (ıspanak, pazı) ile turuncu renkli (havuç) gibi bitkisel gıdaları tüketeceğiniz bir diyetin; A vitamini ihtiyacınızı karşılama konusunda yeterli olacağına emin olabilirsiniz.
Bağışıklık sisteminin en temel koruyucularından olan C vitaminini, suda eriyen ve vücudumuzda depolanamayan bir vitamin olduğu için günlük olarak almamız gerekiyor. Yetişkin bir bireyin günlük ortalama 90 mg. C vitamini alması gereklidir.
Çinko, güçlü bir antioksidan mineraldir. Bağışıklık sistemimizin güçlenmesinde veya hastalandığımızda daha hızlı toparlanmamızda önemli rol oynar. Çinko ihtiyacımızı, genellikle multivitaminlerle karşılarız. Başta kırmızı et olmak üzere hayvansal besinler, iyi birer çinko kaynağıdır. Yağlı tohumlar (özellikle kabak çekirdeği), koyu yeşil yapraklı sebzeler de çinko açısından zengin gıdalardır.
SU VE UYKU BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNIN OLMAZSA OLMAZI
YETERLI su tüketimi, bağışıklık sistemi elemanlarının sorunsuz çalışması için çok değerlidir. Kışın gelmesiyle birlikte, su tüketimimiz artması gerekirken ne yazık ki azalıyor. Ancak özellikle enfeksiyon durumlarında su tüketiminin ekstra özenli bir şekilde artırılması gerekir. Kronik yorgunluk da hastalık riskini artıran faktörlerden biridir. Beslenmenize gösterdiğiniz özeni günlük uyku düzeniniz için de göstermeniz, sistemin tüm çarklarının doğru çalışması için gereklidir.