Op. Dr. Özden, "İdrar kaçırma sık karşılaşılan ve özellikle 30 yaş üstü kadınların yüzde 30 ile 40'ını etkileyen önemli bir sağlık meselesidir. Ancak maalesef sosyal ve hijyenik bir problem olduğundan hastalar genellikle bu şikayetlerini fazla dile getirmeyip yedek çamaşırlar, emici pedler, sıvı alımını azaltma ve evden uzaklaşmama gibi geçici tedbirlere başvurmayı tercih eder. Bu durumun normal yaşantının bir parçası olduğunu düşündüklerinden kalıcı bir çözüm amacı ile doktora başvurma sayıları da çok yeterli değildir. Sonuçta hastalar giderek sosyal toplantılardan uzaklaşır, özgüven kaybı yaşar. Bu da sosyal iletişimlerini, cinsel yaşantılarını ve duygusal sağlıklarını derinden yaralar. Kızgınlık, üzgünlük, utanç durumundan depresyona kadar değişen birçok duygu durum bozukluklarına sebep olur" dedi.
HAMİLELİK, DOĞUM, MENOPOZ GİBİ KADINLARA ÖZGÜ SÜREÇLER...
Hamilelik, doğum, menopoz gibi kadınlara özgü süreçler, mesane, üretra ve bu organlara destek sağlayan kasların yıpranması ve zayıflamasının idrar kaçırmanın temel sebeplerinden olduğunu ifade eden Özden, "Bunların dışında aşırı kilolu olmak, uzun dönem kabızlık problemi, diyabet ve multiple skleroz gibi sistemik hastalıklar da idrar kaçırma problemine sebep olabilir. İdrar kaçırma tipleri genel olarak gülme, öksürme, egzersiz gibi ani basınç artışlarında oluşan stres inkontinans veya hastanın aniden sıkışma hissi yaşayıp kontrolsüz bir şekilde idrarını kaçırdığı sıkışma tipi inkontinans veya her iki tipin de mevcut olduğu karma tip inkontinans olarak gruplandırılır. Kalp yetmezliği, bazı karaciğer hastalıkları, hipertansiyon, böbrek rahatsızlıklarında kullanılan diüretik tarzı ilaçlar, kafeinli içecekler, idrar yolu enfeksiyonları da kısa süreli idrar kaçırma problemleri oluşturabilir" diye konuştu.