Hükümet, Türkiye'de saydamlığın artırılması ve yolsuzlukla mücadelenin güçlendirilmesi için harekete geçti. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, dün yapılan Bakanlur Kurulu toplantısında, Türkiye'de saydamlığın artırılması ve yolsuzlukla mücadelenin güçlendirilmesiyle ilgili stratejinin benimsendiğini açıkladı. Bakanlar Kurulu'nda iki kanun tasarısı görüşüldü. Kurul, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü teşkilatının teknolojik gelişmelere uyumlu hale gelmesi için hazırlanan kanun tasarısını onayladı. Tasarıya göre, teşkilat e-devlet çalışmaları çerçevesinde elektronik gelişmelere ayak uyduracak, işlevini kaybetmiş müdürlükler lağvedilerek yeniden yapılandırılacak. Tapu kadastro hizmetleri elektronik ortamda verilecek.
UZUN VADELİ İŞBİRLİĞİ
Bakanlar Kurulu'nun ele aldığı ikinci konu ise "Saydamlığın Artırılması ve Yolsuzlukla Mücadelenin Güçlendirilmesi Eylem Planı" oldu. Hükümet, yolsuzlukla mücadele için üç alanda etkin çalışma yapma kararı aldı. Buna göre, önlemeye yönelik tedbirler ele alınacak, bu tedbirlerin belli bir müeyyideye bağlanması sağlanacak, yolsuzluklarla mücadelede sivil toplum örgütleriyle birlikte uzun vadeli işbirlikleri kurulacak. 4 Aralık 2009 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla bir genelge çıkarıldığını, Başbakanlık Teftiş Kurulu sekreteryasının başkanlığında 2010-2014 yıllarını kapsayan bir strateji çalışmasını uzunca bir süre yürüttüklerini anlatan Çiçek, şunları söyledi: "Bu genelge ile benim başkanlığımda Adalet, İçişleri, Maliye ve Çalışma bakanlarından oluşan bir komisyon ve yine bu bakanlıkların ve gündemdeki konuyla ilgili olarak da sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katılacağı bir yürütme kurulu oluşturulmaktadır. Böylece saydamlığın artırılması ve yolsuzlukla mücadelenin güçlendirilmesi konusu 2010'dan itibaren daha kararlı bir şekilde sürdürülmüş olacaktır."
ÇAĞDIŞI ANLAYIŞ
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Çiçek, "Balyoz Planı"yla ilgili soruya, şu yanıtı verdi: "Şunu herkesin görmesi gerekir. Türkiye demokratik bir ülkedir. Türkiye'nin demokrasiyi tercihi temel bir tercihtir. Bunun da yolu, iktidarları vatandaşın iradesinin belirlemesidir. Gelişi de gidişi de vatandaşın iradesiyle olur. Bunun dışındaki hiçbir çabayı bizim kabul etmemiz mümkün değil. Zaten bu tür anlayışlar çağın gerisine kalan anlayışlardır."