Gerçeker, Mustafa Fehmi kimdir ?

Bursa Mihaliç'te (Karacabey) doğdu. Babası Hâfız Mehmed Emin Efendi'dir. 1887'de Karacabey Rüşdiyesi'ni bitirdikten sonra İstanbul'da Koska'da Mustafa Çelebi Medresesi'nde öğrenim gördü. Ayrıca Fâtih dersiâmlarından Alasonyalı Hacı Ali Zeynelâbidîn Efendi'den icâzet aldı (1318/1900-1901). Karacabey'de müderrislik ve evkaf komisyonu başkanlığı yaptı. İttihat ve Terakkî'ye üye oldu (1906). Aynı yıl ibtidâ-yi hâric Bursa müderrisliği pâyesini aldıktan sonra 1910'da Karacabey müftülüğüne tayin edildi. Ardından kendisine sırasıyla mûsıle-i Sahn (1915), mûsıle-i Süleymâniyye (1916) ve İzmir pâye-i mücerredi (1917) verildi. İttihatçı olması sebebiyle Mütareke'den sonra müftülük ve evkaf komisyonu başkanlığından azledilmesi üzerine (1919) Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti'nin Karacabey şubesini kurarak Millî Mücadele'ye katıldı. 23 Nisan 1920'de Ankara'da açılış duasını yaptığı Büyük Millet Meclisi'ne Bursa mebusu olarak girdi ve mebusluğu ölümüne kadar devam etti. İlk Büyük Millet Meclisi İcra Vekilleri Heyeti'nde Şer'iyye ve Evkaf vekili oldu (3 Mayıs 1920). Fevzi Paşa (Çakmak) başkanlığında kurulan İcra Vekilleri heyetlerinde de aynı görevini korudu. Mustafa Kemal ve Fevzi Paşa'nın bulunmadığı zamanlarda İcra Vekilleri Heyeti'ne başkanlık etti. Bu sırada Kuvâ-yi Milliye kurucularından olduğu için İstanbul Örfî İdare Mahkemesi'nce idama mahkûm edilenler listesinde yer aldı (14 Haziran 1920). Şer'iyye ve Evkaf vekili sıfatıyla Büyük Millet Meclisi adına Ocak 1922'de İstanbul halkına hitaben bir beyannâme neşretti. Burada, Anadolu'da mukaddes bir savaş verilirken İstanbul'da bazı müslüman kadınların İslâm ahlâkı ile bağdaşmayan davranışlar içinde bulunduklarını, yabancı erkeklerle umumi yerlerde dans ettiklerini belirttikten sonra İstanbul halkını irşad etmekle görevli kimselerin bu davranışlara müsamaha ile bakmalarının asla mâzur görülemeyeceğini, bu kişilerin yakında hesap vermek zorunda kalacaklarını ifade ediyordu.

27 Nisan 1922'de Şer'iyye vekilliğinden istifa eden Mustafa Fehmi, Şer'iyye ve Evkaf encümenlerindeki çalışmalarını sürdürdü. Bazı tahkikat komisyonlarına başkanlık etti. Türkiye Büyük Millet Meclisi, yaptığı hizmetlere karşılık olmak üzere kendisine birinci dereceden emeklilik maaşı bağladı. Medenî cesareti, ilmi ve vatanperverliğiyle tanınan Mustafa Fehmi 16 Eylül 1950'de Bursa'da vefat etti.

Devrine göre sade bir Türkçe ile yazan Mustafa Fehmi cuma hutbelerinin Türkçe okunması fikrini savunmaktaydı. Yayımlanmış olan mektuplarından 17 Mart 1928 tarihlisi hutbe konusuna ayrılmıştır. Burada, hutbede okunan âyet ve hadislerin Türkçe açıklamalarının verilmesiyle Arapça bilmeyenlerin de Allah'ın emirlerini anlamış olacaklarını belirtmektedir. Şiirle de meşgul olan Mustafa Fehmi'nin devrin mecmualarında yayımlanan şiirlerinden orta derecede bir şair olduğu anlaşılmaktadır.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA