"Çocuklar doğayla iç içe olmalı"
Şişli, su içi egzersizi tüm çocuklara önerdiklerine işaret ederek, şöyle devam etti:"Kaplıca suyu çocuklarda bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Kemik gelişimi, solunum yolları, kardiyovasküler sistemle ilgili sorunu olan çocuklara da banyo terapisini önermek çok önemli. Banyo terapisi, büyüme hormonları ve bağışıklık sistemini bile etkiliyor. Çocukların henüz ergenliğe ulaşmadan çevreye uyumu ve adaptasyonu iyi değildir. Bundan dolayı çok hastalanıp sıkça üst solunum yolu enfeksiyonu geçirebilirler. Bu durumun, bağışıklık sistemiyle ilgili olarak zayıflığa işaret ettiğini düşünüyoruz. Evden çıkmayan, adeta kavanozda duran bir çocuğun uyum sağlaması zordur."
Çocukların, doğayla iç iç içe olması gerektiğine dikkati çeken Şişli, büyükşehir yaşamlarının, çocukları doğadan uzaklaştırdığını savundu.
"Çocukların 3 haftalık kürle banyo terapisi ortamında olması bile immün sistemine, kemik gelişimine, büyümesine önemli katkı sağlar" diyen Şişli, bu konunun bilimsel çevrelerce yeni yeni kabul edilmeye başlandığını anlattı.
Bilgisayar başında ortaya çıkan duruş bozukluğu
Şişli, bilgisayar başında fazla zaman geçiren çocuklarda görülen duruş bozukluğunun tedavisinde de balneolojinin kullanılabildiğine değindi.
Bu tür rahatsızlıkların, az egzersiz nedeniyle oluştuğu bilgisini veren Şişli, şunları kaydetti:
"Bu çocukları egzersize ve banyo terapiye yönlendirmek önemli. Su içinde egzersiz yapması ve kimyasal etkilerinden yararlanmasıyla başarılı bir tedavi uygulanabiliyor. Bir çocuğun gelişim evresinde, onun en iyi şekilde gelişmesi, vücudunu en iyi şekilde kullanmayı öğrenebilmesi için hasta olması gerekmez. Onun doğru yönlendirme ile vücudunu kullanmasını öğrenmesi çok önemlidir. Bu yönde banyo terapisinin katkılarının olacağını söyleyebiliriz."