Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Bu denklem yanlış kurulmuş!

Sloganlar çeşitli açılardan incelenebilir. Mesela, dile getirene ne kazandırdığına bakılabilir: 'Meşruiyet arayışı', 'hasmı tehdit', 'bir hedefte birleşme' gibi sebepler aranabilir.
Öte yandan bir slogan, 'gerçeklik' açısından da irdelenebilir. Yani gerçeğe, hayata, tarihe ne kadar uyduğuna bakılabilir.
Zafer Haftası ve 30 Ağustos kutlamaları vesilesiyle Silahlı Kuvvetler'in bu yıl kullandığı 'Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye' hiç kuşkusuz siyasi ve ideolojik bir slogandı.
Ancak ben bu slogana, gerçeklik açısından değinmek istiyorum. Gerçeğe uyan bir slogan mı bu?
Hayır, değil!
Bir iki örnek vereyim: Sovyet Ordusu, zamanında dünyadaki ikinci büyük silahlı kuvvetti.
Sayısız tank, top, uçak, gemi, denizaltı, kıtalar arası füzenin yanı sıra, nükleer güce de sahip korkunç bir savaş makinesiydi.
Ama 1991'de ülke çöktü!
Ekonomisi darmadağın oldu.
Bunun sonucu olarak Sovyet Ordusu'nun da çivisi çıktı. O derece ki bazı silahları mafyaya kaptırdılar.
İkinci Dünya Savaşı
başladığında ABD Ordusu korkulan bir güç değildi. Hitler, "Onlar ancak diş macunu üretir" diyordu.
Ancak ABD savaşa girince, o müthiş üretim kapasitesi silah sanayiine dönüştürüldü. Uçaktan gemiye, tanktan topa, her şeyden inanılmaz sayıda ürettiler. Hem kendilerini donattılar, hem de müttefiklerini. Savaşı kazanıp, dünyanın bir numaralı gücü oldular.
Kıssadan hisse: Hiçbir ordu, onu var eden ve besleyen ülkeden (halk, millet, ekonomi, siyaset, vb.) daha önemli değildir. O halde (ille de bu kelimeler kullanılacaksa) doğru slogan, 'Güçlü Türkiye, Güçlü Ordu'dur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA