Galiba belli bir yaştan sonra insanlara bir şeyler anlatarak fikirlerini değiştirmek mümkün olmuyor.
Örnek mi istiyorsunuz?
İşte pazar günü CHP Parti Meclisi'ne seçilen Prof. Sencer Ayata...
Türk siyaset bilgesi, eski Dışişleri Bakanı Turan Güneş'in (1922-1982) damadı olan Ayata, uzun yıllar ODTÜ'de sosyoloji hocalığı yaptı.
Gelelim Ayata'nın tutuculuğuna; "Nuh derim, peygamber demem" inadına...
Sencer Ayata, "Cumhuriyet Mitingleri" denilen (ama arka planında Ergenekoncuların yer aldığı) gösterileri değerlendirmişti (Milliyet 21-22 Mayıs 2007).
Ayata'ya göre mitinglerin toplumsal öncülüğünü "yeni orta sınıf" yapmıştı.
Kimdi bu "yeni" orta sınıf?
"Çiftçi, esnaf, sanatkâr ve mahalli tüccarların" oluşturduğu geleneksel orta sınıflardan farklı olarak, yeni orta sınıfın iki temel özelliği vardı Ayata'ya göre:
"Kentlilik" ve "Bulunduğu yere eğitim sayesinde gelmek..." Yani doktor, avukat, bankacı, mühendis, mimar gibi insanlar...
***
Halbuki Sencer Ayata'ya 3 yıl önce anlatıldı: Bu sınıflar yeni filan değil! Osmanlı'nın son, Cumhuriyetin ilk döneminden beri varlar. Sözünü ettiği orta sınıflar o zamanlar ortaya çıktı (Sabah, 31 Mayıs 2007. Ayrıca başka yazanlar da oldu).
Ve bu "artık eskimiş" orta sınıfların, demokrasiyle ilişkisi tarihsel olarak sorunludur, gelgitlerle doludur, ikirciklidir.
Kendileri yönetimde olduklarında demokrasiye karşı değildirler. Başka sınıflar iktidara geldiğinde ise düpedüz düşman kesilirler:
27 Mayıs 1960 darbesinde; tankların, ciplerin üstüne tırmanarak bayraklar salladılar, gözyaşlarıyla askerleri öptüler. Başbakan Menderes'in asılmasını hâlâ alkışlıyorlar.
12 Mart 1971 darbesinde de kendilerinden saymadıkları Demirel'in şapkasını alıp gitmesinden mutlu oldular.
12 Eylül 1980 darbesini olumladılar. Kenan Evren cuntasını desteklediler.
AKP'ye ve onun temsil ettiği "gerçekten yeni" orta sınıflara diş biledikleri için, Ergenekon mitingleriyle coştular, müdahale beklediler.
Normal şartlarda isteyecekleri AB'ye karşı çıktılar...
Kapatma Davası yüreklerinin yağını eritti.
Düne kadar "Bitsin bu kirli savaş" diyorlardı. Savaşı bitirmeye kalkışan kendi adamları olmayınca, göbek açıp, Kürtlere taşları yağdırarak "Açılım"a direndiler.
Özetle bu sınıflar Cumhuriyet'in kuruluşundan beri var. Ve başından beri askeriye ile ittifak halindeler.
***
Sencer Ayata işte bu basit gerçeğe direniyor. "Yeni" dediği sınıfların, "sosyal varlık" olarak eski, "zihniyet" olarak da askerci olduğunu kabullenemiyor.
Bunca eleştiriye rağmen, hâlâ "yeni" diyor ve sosyal demokrasiyi onlarda arıyor (Milliyet, 25 Mayıs).
Nedir bu? Güncel siyaset, serinkanlı sosyologu bastırdı mı? CHP yoldaşlığı onu "partizan sosyolog" mu yaptı?
Halbuki olup bitene biraz uzaktan baksa... Bugün hakikaten yeni olan orta sınıfların... Kendisinin "geleneksel" dediği sınıflar içinden evrimleştiğini... Ama bunun devlet marifetiyle değil, kapitalizm sayesinde olduğunu anlayacak.
Ancak ne desek boş... Ayata'yı ikna edemeyiz.
Fikrini değiştirmesi için partideki Ergenekon zihniyetiyle takışması gerekiyor. Sevdiği orta sınıfın, "yeni" değil "çeri" olduğunu o zaman görecek.
Ama bir dakika! Söyleşide, "demokrasi" yerine "cumhuriyetin değerlerinden" ve "halkçılıktan" söz eden Ayata, yoksa zaten gayet bilinçli mi?
