Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Türk kim, Türkiyeli kim? 'Anadolu Milleti' uyar mı?

Beklenen oldu: Kürt açılımı, Türkçüleri hareketlendirdi... Ardından da yoğun bir milliyetçilik tartışması başladı.
Geçen gün yolda yürürken bir afiş gördüm. Sloganı şöyleydi: "Kalıcı olana Türk, geçici olana Türkiyeli denir..."
Bence ilginç bir slogan bu... Çünkü milliyetçiler, Türk göçebe kültürünü yücelten bir grup olageldi hep. Mesela MHP hâlâ yaylalara çıkıyor, çadırlarda şenlikler yapıyor.
İslamcılar nasıl sürekli İstanbul'un fethinden söz ederek, aslında bir türlü İstanbullu olamadıklarını adeta itiraf ediyorlarsa...
Türkçüler de göçebe kültürünün simge ve değerlerini gündemde tutarak, bir türlü şehirleşemediklerini gösteriyor.
İşte ilginçlik burada: Afişteki slogan Türk'ü, etnisite ile değil, "kalıcılıkla" tanımlıyor.
Yani göçebelikle değil, yerleşiklikle. Kimlik yerine coğrafya. Yolcunun hareketliliğine karşı, hancının hareketsizliği...
Nüfusun yüzde 70'ten fazlasının kentlerde yaşamaya başlaması... Türkçülerin göçebe severliğini törpülüyor belli ki...

Etnik temizlik
Tabii burada bir medenileşme keşfetme çabasıyla kendimizi kandırmayalım. Sloganın, doğrudan ifade etmeyip "ima" ettiği mesajları da görmek gerek:
"Kendilerini 'Türkiyeli' diye adlandıran Kürtler geçicidir" diyor satır arasında. Bu önemli. Çünkü...
Madem geçici... "Arkadaş yeter kaldığın, hadi sen pılını pırtını topla git" denebilir icabında; değil mi?
Yani etnik temizlik yapılabilir... Bir zamanlar sert Kemalist, has devletçi Gündüz Aktan'ın hayal ettiği gibi! (Rahmetli oldu, hala tartışıyoruz.)
Tarihsel açıdan ironik bir durum bu: Çünkü Türkler, Orta Asya'dan Anadolu'ya geldiklerinde, Kürtler zaten buradaydı!
Tam da bu yüzden... Şimdilerde biti kanlanan bazı Kürtçüler... "Yok öyle" diye başlayan otoriter (ve ayrıca terbiye yoksunu) cümleler kurarak... Balkan ve Kafkas kökenlilere üstünlük taslama cesaretini kendilerinde buluyor. (Yuhalamalar başlayınca da mazeret hazır: "Yanlış anlaşıldık." Bal gibi doğru anladık da, hadi neyse...)

İşte size üst kimlik
Bu vesileyle bir noktaya daha değinmek isterim... Milliyetçilik tartışmasının bir parçası da, milletin tanımıyla ilgili: Türk milleti, üst kimlik mi? Yoksa etnik bir grubun adı mı?
Bazı arkadaşlar, "Türk milleti, kültürel bir kavramdır, üst kimliktir; etnisitenin önemi yok" diyor. (Yani kabaca, Kemalizm ile aynı şeyi söylüyorlar.)
Bu durumda bana da şeytanın avukatlığını yapmak düşüyor her zamanki gibi:
Madem etnisitenin önemi yok... Gelin şuna, mesela, "Anadolu Milleti" diyelim.
İşte size tam bir üst kimlik! Böylece hiçbir sorun kalmaz. ("Kalıcı-gidici" ikilemini de çözer.)
Peki, kabul görür mü böyle bir kavram milliyetçiler tarafından? Elbette edilmez.
Onlar ne yardan, ne serden pozisyonunda: İşine geldiğinde "üst kimlik", işine geldiğinde "etnisite"...
Aslında gönülleri etnisiteden yana... Ama öyle dediklerinde Kürt sorunu çözülmüyor. Mecburen "kültürel üst kimlik" diyorlar. Yalan mı?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA