Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Böyle olacaksa hiç olmasın

Taa 1999 yılından beri Amazon'un müşterisiyim. Bugüne kadar binlerce dolarımı yuttu.
Ama bana da müthiş bir arşiv kazandırdı: Üç bin kadar DVD, bir o kadar da CD...
Kitaplığıma kattığı yüzlerce kitabı saymıyorum.
Amazon başlangıçta bir aile gibiydi, Jeff Bezos benim gibi hatırlı müşterilerine ara sıra mektup yazar, teşekkür ederdi...
Sonra müthiş bir deve dönüştü, şu anda dünyanın en büyük "sanal alışveriş" sitesi. Piyasa değeri 1 trilyon dolar. Bu konuda Apple ile çekişiyor.

***
Türkiye şubesinin açılacağını duyunca çok sevinmiştik. Uzun süre de bekledik.
Artık "taa Amerika'lardan" ya da İngiltere'den, ya da Fransa'dan kitap getirtmek zorunda kalmayacaktık. Hem vakit kaybı oluyor hem de çoğu zaman posta parası kitabın (ya da DVD'nin, ya da CD'nin) kendi fiyatından daha pahalıya geliyordu.
Sonra, dağ fare doğurdu.
Ortaya çıkan, müthiş bir hayal kırıklığı. Amazon'un diğer şubelerinin kötü bir karikatürü.
Bugün "amazon.com.tr" çarçur bir sitedir. Böyle olacaksa kapatsınlar gitsinler.
"Türkiye'de de bir şube açmış olalım" diye düşünülmüş ama "sanal raflar" doldurulmamış. Hiçbir ithalat yapılmamış.
DVD satmıyor. Yerlisini bile.
CD satmıyor. Yerlisini bile.
Kitap niyetine de, her D&R dükkânında bulabileceğiniz harcıâlem molozları satıyor. Eh, içlerinde, onları yeni keşfeden gençler için biraz Zweig, biraz Kafka, biraz Orwell de yok değil.
Başkaca, elektronik oyuncak, sırt çantası, cep telefonu, kablo falan.
Yani, esas olarak çocuklara ve ergenlere yönelik.
Ama artık "klasik" kitapçı dükkanları da çocuklara ve ergenlere yönelik.
Amazon'un Paris'te batırdığı koskoca Virgin Megastore da öyleydi, can çekişmekte olan koskoca Fnac da o hale gelmişti. (Hem daha indirimli satıyorlar hem de Fransa içine posta parası almıyorlar, nasıl başa çıkacaksınız? Süpermarketin "kahraman bakkalı" öldürmesi gibi, sanal alışveriş de kitapçıları öldürüyor.)
Aslına bakarsanız, Netflix de DVD piyasasının gırtlağını sıkıyor.
Burjuvamız orada kendisine sunulan Amerikan molozlarını seyrediyor, halkımız da yerli kanallarda "efsane film, kült bilmemne" diye dayatılan yerli molozları.
YouTube nasıl boğdu CD piyasasını, öyle...
***
Yirmi birinci yüzyıl asıl şimdi başlıyor.
Bu yeni yüzyıl, Amerikan kültür emperyalizminin kendi bönlüğünü, basitliğini, vasatlığını bütün dünyaya sıvadığı bir asır olacak. Genel bir aptallaşma kol geziyor.
"Bilinen" kültür tezahürleri de büyük bir değişime uğrayacak, bilinen şekliyle kâğıda basılı kitap, diske basılı film ya da müzik ortadan kalkacak.
"Gidişatı" gören namuslu Amerikan sanatçıları da yok değildir. "Idiocracy" diye bir film yapmışlardı, Amerikan toplumunun tozunu atıyordu. Gelecekteki bir Amerika'yı anlatıyordu.
Orada Amerikan başkanı, iri kıyım bir yarma, eski bir güreşçi ve porno film yıldızıydı!
Bir bakın bakalım size Trump'ı hatırlatacak mı?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA