Koronavirüs falan değildir.
Maske takmamakta direnen magandalar hiç değildir.
PKK'ya karşı girişilen yeni ve başarılı operasyon da değildir.
Türkiye'nin bugün en önemli sorunu, Volkan Demirel'in cep telefonunda kiminle konuştuğu...
Ve de Deniz Türüç'ün niçin oyundan alındığı... Takımın o ana kadar en başarılı oyuncusu...
Atardamarlarında sarı, toplardamarlarında lacivert kan dolaşan spor basını, büyük fedakarlıklar ve uzun araştırmalardan sonra sırrı çözmüş:
Başkan Ali Koç Volkan'ı aramış, talimat vermiş, o da Emre Belözoğlu'nu aramış, talimatı iletmiş.
Volkan'ın telefonu kulağına yapıştırıp konuşması da maça "damga" vurmuş.
Fenerbahçe takımı böyle yönetiliyor, saha kenarında da konu mankeni olarak Tahir Karapınar diye bir adam.

***

Hayır, Fener'in durumu elbette bizi germedi. Bizi Şeyma'nın bikinili fotoğrafı daha çok ilgilendiriyor.
Fakat Ali Koç'un durumunun germesi, hem de çok germesi gereken birileri var...
Ali Koç'u cumhurbaşkanlığına aday göstermeye çalışmış bazı kart hokkabazlar.
Adını koymamışlardı ve kimi kastettikleri tartışılıyordu.
Gerçi "Ali mi Ömer mi" diye biz de tereddüde düşmüştük ama...
Mustafa hayatta olmadığına göre sıranın kime geleceği belliydi.
Yok eğer akıllarındaki kişi Rahmi Bey değilse tabii!
İstanbul sermayesine gözü kapalı hizmet insanı böyle durumlara düşürüyor.
"Fenerbahçe'yi bu duruma düşüren adam Türkiye'yi kim bilir ne durumlara düşürürdü" sorusunun da cevabı yok.
Neyse ki Ali Koç onlara kulak asmamış, büsbütün madara olmamış.
Bu, iyisi. İyi niyetlisi. Muslera'yı hastanede ziyarete bile gitti.
Kimisi de, yeni bir Gezi ayaklanmasına tentürdiyot, pamuk ve gazlı bez tedarikiyle meşguldü.

***

İstanbul sermayesine daha becerikli temsilciler ve daha akıllı basın askerleri dileriz.
Amin.