Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Haftanın notları: Kaybettiğimizi bulma zamanı

Bilmem, kaçıncı kez dinledim Ticaret Bakanı'mızı...
Her seferinde olduğu gibi yine ihracatçıları tebrik etti, belki siz de haberlerde görmüşsünüzdür.
Mahalleye indim...
Baktım, bu konu konuşuluyor; birisi "Eh bakan beyin bizim bu marketler, bu fiyatlarla hayatta kalma becerimizi tebrik edecek hâli yok ya!" dedi.
Sustuk sonra...

***

Bloomberg ekonomi kanalının sunucusu, Gazze'ye şöyle bir değinip lafı finans hareketlerine bağlamaya çalışıyor ve diyor ki, "Temennimiz çarçabuk eski huzurlu günlere dönülmesi..."
Belli...
Paranın oynak dünyasını iyi biliyor ama dünyadan haberi yok!

***

İsmet Özel bir yazısında şöyle diyordu: "Dünya bir tereddüt devri yaşıyor. Neyi kaybettiğimiz hususunda tereddüt içindeyiz. İnanca bir daha, yeniden teveccüh edip etmeyeceğimizi bilmiyoruz."
Bu burada dursun...

***

Kabul edelim ki, beklenmedik bir hesaplaşmayla karşı karşıyayız.
Gazze direnişi, yaşamak endişesinden malul modern insanı sarsıp kendine getiriyor.

***

O nasıl güzel şarkı!
Birlikte söylenirken hele...
İsveç-Arap karışımı müzik grubu Kofia'nın "Leve Palestina, Krossa Sionismen / Çok Yaşa Filistin, Kahrolsun Siyonizm" şarkısından söz ediyorum. Youtube'dan veya müzik platformlarından bulup dinleyin, sonra eminim, içinizden şarkıyı söylemeye devam edeceksiniz.

***

Ne rezil ve alttan alta nasıl politik bir dil tuzağıydı...
Gasp etmek, çaktırmadan veya çaktırarak değerli bir şeye el koymak, bir şeyi alıp geri vermemek için sokak dilinde "hacılamak" kullanılırdı.
Hacı olmayı ve bu halkın inanç dünyasını horlayan bir deyim kullanıma sokuluvermişti. Hatta açık açık şöyle kullanıldığı oluyordu arkadaş gruplarında: "Ben onu aldım hacca gönderdim, hiç isteme geri gelmez."
Yuh, dediniz, değil mi?
Bu kadarı artık terbiyesizlik, dediniz. Ama böyleydi işte!
Şimdi "hacılamak" diyenin ağzına kürekle vurun... Hem zaten bütün dünya için artık aynı anlama gelen çok doğru bir karşılık var: İsraillemek...
Bunu kullanın!
Her fırsatta...

***

Kitap tutkunları için Balıkesir'de şahane bir mekân var: Ahmet Kot Kitaplığı.
Yolunuz şehre düştüğünde ne yapıp edin, Çamlık Kültür Tepesi'ne çıkın ve 100 binden fazla eseri ve çok özel koleksiyonları barındıran bu binayı görün...
Çok memnun kalacaksınız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA