Medyatik şöhretlerin özel hayatları en fazla izlenen haberlere konu olmakta.
Ancak bunları "Rol-model" olarak gören kesimler için, toplumsal yaşamdaki insan ilişkilerinin aşırı çeşitliliği de kafa karıştırıcı olabiliyor.
Bu arada toplumun çekirdeğini oluşturan "Aile" benzeri en geleneksel kurumlar bile bu kafa karışıklığının etki alanına girebiliyor.
Etnik farklılıkları ve kültürel renkliliğimizi konu ederken bunları "Türkiye mozaiğinin zenginlikleri" olarak niteleriz ya.
Bunun gibi insan ilişkilerinde de, kadınerkek birlikteliklerinde de böyle bir mozaik olduğu kesin.
Bir yanda "Töre"lere bağlı kapalı aile yapıları var.
Bu yapılar töre cinayetleri dediğimiz ve kadını kurban eden uygulamalara bile dayanıyor.
Bir yanda da post-modern açık aile modelini benimsemiş medyatik şöhretlerin teşhir edilen kadın-erkek ilişkilerine dair haberler var.
Aslında Türk toplumunu ne birinciler ne de ikinciler temsil ediyor.
Bu tıpkı belirli kesimin görüşlerini yansıtan gazetelerin köşelerini okuyup "Şeriat geliyor" diye bağıranlara karşı, aynı gazetelerin magazin sayfalarını okuyup "Ahlaksızlık geliyor" diye feryat etmek gibidir.
"Aile" de "Evlilik" ne bizim toplumumuzda, ne dünyada sanıldığı kadar ucuzladı.

Aynı rüyayı görmek
Galiba bütün mesele "Servet" veya "Şöhret" gibi gerçeklerin ötesindeki yaşam tarzlarını doğallaştıran öğelerden, insan ilişkilerini ve aileyi soyutlama başarısı göstermeye bağlıdır.
Yıllar önce yine yazmıştım.
Bir düğünde konuklar yeni evli çifte "Bir yastıkta kocayın" diye dileklerini seslendirirken İsmet Ay'ın annesi kızıp, bağırmış...
- Herkes bir yastıkta kocayabilir... Önemli olan aynı yastıkta aynı rüyayı görmektir, demiş.
Tabii ki evliliklerin çoğu aşkla başlar.
Ama aşkla başlamayıp, sonraları aşka dönüşen evlilikler de vardır.
Hüner aşk olsa da olmasa da evliliği karşılıklı sevgi kadar karşılıklı saygıya da dayalı bir arkadaşlığa dönüştürmektir.
Bu, aşktan da sağlam bir birlikteliktir.
Çünkü aşkın mantığı da kuralı da pek yoktur.

Sağlam arkadaşlık
Ama arkadaşlık kurallara bağlı olarak yaşar ve gelişir.
Arkadaşlar birbirlerini korurlar, onların onurlarına kendi onurları gibi özen gösterirler, onların yaptıklarını yıkmaya çalışmazlar, onların başarılarından gurur duyarlar, başarısızlıklarında yanlarında olurlar.
"Aile" devletten daha eski ve en az onun kadar yerleşik bir kurumdur.
Aile içi ilişkileri sürdürmek de siyaset yapmak kadar incelik ve ustalık gerektirir.
Demokrasinin devletle özdeş olduğu İngiltere'nin Başbakanı Winston Churchill'in şu kuramı, evliliğe de uyarlanabilir:
- Yurtdışında olduğumda ülkemin hükümetini asla eleştirmemeyi kural olarak benimsemişimdir. Ama İngiltere'ye döndüğümde de susarak kaybettiğim zamanı mutlaka telafi ederim.
Yani evliliklerde de "İçeride" olabildiğince konuşulduğu ama "Dışarıda" aile birliğinin dokunulmazlığı gözetildiği takdirde, bu iş sağlıklı yürür.
Neticede Türkiye'deki ailelerin çok büyük çoğunluğu bunları biliyor.
Bence çakma rol modelleri yerine kendi annemiz ve babamızı model almamız en doğrusudur.