Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ATİLLA DORSAY

İstanbul, Ankara ve SABAH yazarları

Haftalar önce sevgili Refik Erduran, Başbakan'a hitaben bir yazı yazdı. Sanırım bu tür ilk yazısıydı. Ankara'da satışa çıkarılan iki Devlet Tiyatrosu sahnesinin, Akün ve Şinasi sahnelerinin korunmasını rica etti. Tiyatroya ömrünü adamış bir yazar olarak bu onun en doğal hakkı ve de göreviydi. İki sahnenin de önemini ve Ankara sanat hayatındaki yerini o güzel uslubuyla uzun uzun anlattı Önceki gün gazeteler, bu satışın gerçekleştiğini yazdılar. Erduran'ın feryadı boşa gitmişti. O Erduran ki, bugün tam 85 yaşında bir çınar. Neler neler yaşamamış ki... Gençliğinde Nâzım Hikmet'in hapisten kaçırılmasına katılmış, Kore'de savaşmış, uzun süre Hollywood'da yaşamış. Bosna soykırımını izlemiş, oyunlarıyla Türk tiyatrosunda çığır açmış bir koca adam. SABAH'ta yazması bizim için bir onur olan... Sesine kulak vermek gerekmez miydi? Kabul edin ki 'yandaş gazete' denen SABAH, özellikle kentleşmede ve korumacılıktaki kimi hoyratça davranışlara karşı çıkma görevini iyi yapıyor. Erduran'dan Hıncal'a, Barlas'dan Babaoğlu'na, Mahmut Övür'den Sevilay Yükselir'e, Meliha Okur'dan Şelale Kadak'a herkes yeri geldiğinde bunları yazıyor. Geçen gün Emre Aköz, 'Alışveriş Kışlası' yazısında Taksim parkına AVM projesini eleştirdi ve şöyle dedi: "Aptal mıyım? Değilim. Ama aptal yerine konduğum kesin!". İstanbul sayfamızda ise Kadıköylülerin Kuşdili projesine protestoları çok geniş biçimde verildi. Bu yazıların hiçbir ideolojik yanı yok. Hepsi bu ülkeyi, bu kenti gerçekten seven dürüst ve namuslu insanların kaleminden çıkıyor. Bir yönetim için bunlara kulak vermekten daha akıllıca bir tutum olabilir mi?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA