Haber bültenlerinde sıkça izlediğim hayvan kurtarma operasyonlarının bu kez baş kahramanı oldum. Sarıyer'de bir köpeğin kovaladığı yavru kedi, otomobilimizin önüne atladı. O sırada çevredeki vatandaşlar bağırarak uyardı. Minik siyah kedicik korkuyla aracımın motor bölmesine girmişti. Kontağı kapattım, aşağı inip kediyi aramaya başladım. Kedi motorun içinde miyavlıyor, ben kan ter içinde onu dışarı çıkması için ikna etmeye çabalıyorum. Bu arada bulduğum tüm şarküteri ürünlerine aracın altına serdim, bizimki bir türlü çıkmıyor. Sonunda itfaiye çağırdım. Sağ olsunlar, İstanbul İtfaiyesi'nden 4 kişilik bir ekip dev araçlarıyla 5 dakika içinde yanımda bittiler. Kediyi motor ile ön takımın arasında bir yerlerde görüyor ama ona bir türlü erişemiyoruz. İtfaiye ekipleri üstten basınçlı hava bastılar. I-ıh bizimki yerinden kıpırdamıyor. İtfaiye nezaretinde aracımızı en yakın tamirciye çektik. Burhan Ustamız dedi ki, "Ön takımı, hatta gerekirse şanzımana kadar ne varsa sökmemiz lazım. Ayrıca aracı orijinali gibi toplayamayabiliriz, yazık olur." Aracımı oradan alıp evin otoparkına çektirdim. Bizim afacan hâlâ yerinde. Tam 4 saat elimde süt kabıyla başında nöbet bekledim. Gece yarısı yeniden kontrole gittiğimde baktım bu kez sesi çalılıklardan geliyor. Elimde fenerle bir saat kovalamaca oynadık. Yakalayıp veterinere kontrole götürmek, sonra da sahiplenmek istiyordum. Ama o beni reddetti. Günlerdir çalılıkların oraya bir kap süt koyuyorum, iki saat sonra boş olarak geri alıyorum. Şimdilik aşkımız platonik yani...
Bu arada otomobille Sarıyer'den döndüğümde bir de ne göreyim? Bizim evin ücret ödemeyen iki kiracı karga ailesinden biri yavrularını düşürmüş. Hayvancağız belli ki şoka girmiş. Hemen ağzına şırıngayla su verdim. Biraz toparladı. Veteriner dostlarımı aradım, 5 dakika sonra gelip aldılar. Şimdi klinikte müşahede altında. İyi haberlerini bekliyorum.
Yüce Allah'ım bir saat içinde yardıma muhtaç bir yavru kara kedi ve bir karga yavrusu çıkarttı karşıma. Malum, kara kedi ile karga her nedense uğursuz hayvanlar olarak nitelendirilir. Bense bunun Allah'ın bir lütfu olduğuna inanıyorum. Rabbim'in beni ödüllendirmek için önüme iki fırsat çıkarttığını düşünüyorum.
Tabii ki bunları haneme sevap yazılması amacıyla yapmadım. Ama birkaç gündür içimde öyle derin bir huzur var ki. İşte bu da benim mükafatım olmalı...
(Bu yazıyı köpek tecavüzcülerine ithaf ediyorum)

Babalar dua gibidir
Ne güzel söylüyor şair yürekli Kerem Alışık, Halkbank reklamında: "Babalar dua gibidir, görünmese de dokunur evladına..." Bu lafı; her fırsatta babasını güzellikle yâd eden, yüreği her daim baba sevgisiyle yüklü Kerem Alışık söyleyince daha bir inandırıcı oluyor tabii... Allah, her sıkıştığımızda bulutların arasından el uzatıp yüreklerimize dokunan tüm babalara Fekeli Ali Rahmet'in gönül pınarı kadar bereketli rahmetler eylesin.

En çok 'yükselen' doktor
Arif Verimli hocamız, sosyal medya hesabından paylaştı. Bir hastası gelmiş, hemen hocamızın doğum saatini sormuş. Öğrenince de cebinden çıkarttığı defterine bir şeyler karalamış, hesaplar yapmış. Sonra da demiş ki, "Sizin yükselen burcunuz bana çok uyuyor. Tam aradığım, bana en fazla faydası dokunacak doktorsunuz..."
Hocamız diyor ki, "Bakar mısınız? Hastamız 40 yıllık mesleki deneyimime değil de burcuma güveniyor..."
Ne diyeyim? Allah 'akıl fikir' versin!

Gaf'let kürsüsü
Show TV muhabiri: Keşke yürüyen merdivenin bantlarına dokunmasaydınız. Çok riskli, herkes dokunuyor. Vatandaş: Ohooo, ben daha nelere dokunuyorum bu ellerle...

Zap'tiye
Hayata tutunmak, 3M formülüyle mümkün. Maske, Mesafe, Musluk... Mazeret aramayın!

Ne demiş?
"İktidarı severim. İktidara yakın olmayı severim. Çünkü iktidar, dünyanın her yerinde ana haber kaynağıdır. Ben gazetecilik kariyerimi iktidara yakın bir gazeteci olarak yaptım." (Ertuğrul Özkök'ün Haber Global'deki sözleri)