Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Ekranlar psikopat doldu

Cumartesi bu köşede bir izleyicinin feryadını okudunuz. "Artık aile dizileri istiyoruz" diyordu. Gerçekten de birkaçı dışında ekranlarda ailece gönül rahatlığıyla izleyebileceğimiz, içinde kurşunların vızıldamadığı, kadına şiddet ve tecavüzün olmadığı, ihanet ve intikamın başrole soyunmadığı dizi yok gibi.
Kanal D'deki Sadakatsiz dizisinin ilk bölümlerinde herkes aldatan eşe ve onun sevgilisine lanet okuyordu. Gelin görün ki adamın karısı intikam almak adına öyle sadist yöntemlere başvurdu ki, artık herkes o aldatan adama acır hale geldi. Giderek bir psikopata dönüşen ihanete uğramış eş, intikam için öz evladını bile kullanmaktan geri durmadı.
Star TV'de bu hafta ilk kez izleyiciyle buluşan Akrep ise adını sonuna kadar hak eden bir dizi. 1 yaşındayken terk edilen bir evladın annesine ve ailesine karşı giriştiği intikam savaşı izleyenlerin tüylerini diken diken etti.
İyi de, hayatın tek gayesi intikam almak mıdır? İnsanlar sadece intikam için mi yaşarlar? İşlerini hukuka ve ahlaka bıraksalar olmaz mı? Diyelim ki olmadı, 'Allah'a havale etmek' en erdemli tutum değil mi?
Dizilerde intikam hırsıyla gözleri kararan, ağızları öç almanın şehvetiyle köpüren tipleri 'rol model' olarak toplumun önüne koydukça bu memleketi şiddetten, terörden, kumpastan, komplodan nasıl temizleriz ki?

Haydi Serdar Ortaç linç edelim (!)
Tek sapkın tiryakiliğimiz intikam mı? Değil tabii... İnsanları sosyal medyada linç etmek de ata sporumuz haline geldi.
Geçenlerde Serdar Ortaç, sevgilisi Seçil Gür'e ilan-ı aşk ederken "Seni bir aslanın karşısına çıkan antrikot yavrusuna kıyamayıp, yememesi kadar çok seviyorum" dedi ya, aman ne fırtınalar koptu. Serdar antilop yerine antrikot demiş. Sosyal medyanın sahte silahşorları hemen klavye başında kılıç kuşanıp, çullandılar Serdar'ın üzerine... Ne yazılar, ne dalga geçmeler, ne aşağılamalar...
Bu köşede her gün Gaf Kürsüsü'nü yazıyorum. Amacım hata avcılığı değil tabii ki. Hem köşemdeki ana yemeğe garnitür katmak hem de bu yolla yanlışların üzerine çarpı atıp, doğruların altını çizmek.
Serdar'ın dil sürçmesi de bizim kürsü için harika bir malzemeydi. Ama yazmadım, yazamadım, elim bir türlü gitmedi. Neden mi? Serdar bir MS hastasıydı. Bu hastalıkla ilgili sayısız yazı yazmışlığım var. İnsanın sinir sistemini kurt gibi kemiren bu sinsi hastalığın ne olduğunu öğrenmek için çok araştırma yaptım. Bu nedenle bir MS hastasının dil sürçmesini alıp da Gaf Kürsüsü'ne koymaya vicdanım el vermedi. Hem Serdar'a bir kez daha şifa dilemeye vesile olsun, hem de MS konusunda farkındalık yaratmak için buraya bir not düşeyim istedim.

Adalet Nero, hukuk Nero?
İntikam mevzuuna devam... İyi ki köpeklerde intikam duygusu gelişmemiş. Yoksa Sarıyer'de komşu tarafından kendi bahçesinde tabancayla vurularak acımasızca öldürülen Nero'nun tüm arkadaşları toplanıp, önüne geleni ısırmaya başlardı.
Konuyu biliyorsunuz. Alp Erkin adlı iş adamı, eşini ısırdığı için Nero'nun yaşadığı komşu bahçenin kapısını zorlayarak içeri girmiş, havlayan kurt köpeği Nero'yu iki kurşunla öldürmüştü. Ee köpek bu, bahçesine zorla giren adama öpücük konduracak hali yok, görevini yapmış işte
Gelin görün ki davaya bakan mahkeme, 'kovuşturmaya gerek olmadığına' hükmederek, hayvan katiline herhangi bir ceza vermedi. Neden? Çünkü Nero kanunlarımız nazarında 'can' değil, 'mal'dı...
Olayın tüm görüntüleri saniyesi saniyesine güvenlik kameralarına yansımışken, insanlar olarak Nero'nun hakkını savunamadık. Hayvan Hakları Yasası'nı Meclis'te 'özenle' beklettiğimiz her dakika, insanlık adına 'mallık beyanımız'dır. Nokta.

Gaf kürsüsü
Milyoner'de dünya şampiyonu aşçı, "Akdeniz bölgesinde yetişen, yemeklerde baharat olarak da kullanılan, soluk mavi çiçekleri olan bitki nedir?" sorusuna biberiye yerine zerdeçal yanıtını verip elendi.

Zap'tiye
Moda oldu diye kaçık çorapları mağazalarda 1200 liraya satıyorlar. Çorapları kaçıranlara mı, aklını kaçıranlara mı şaşırayım bilemedim...

Ne demiş?
"Bu ülkede ödül alabilmek için solcu olacaksın." (Oyuncu Hakan Boyav'ın sözleri)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA