Yazılı ve görsel medyada yer alan kimi reklamları gülerek izliyorum.
Bakınız üç örnek...
Birincisi: Yılbaşı nedeniyle karısına hediye, üstelik bir pırlanta alması için kocayı kışkırtmaya çalışan bir reklam.
Slogan şöyle: 'Mendebur herifi canım kocacıma çeviren tek adres...
' Şimdi bu ilanı gören erkekler, kendilerini mendebur hissetmemek için mecburen tek taş mı alacaklar? Böylece rahatlayacaklar mı? Alamayan, bütçeyi denkleştiremeyen mecburen mendebur mu olacak?
Her durumda erkeğe kendisini kötü hissettiren bir reklam...
İkinci örnek: 'Mayalar'ın kafası güzelmiş' diyeceğiz ama o dönemde Yeşil Efe de yoktu piyasada... '21 Aralık'a inat, Yeşil Efe'li hayat...'
Gülemedim bile...
En yaratıcısı üçüncüsü...
Bir inşaat şirketi 'Jennifer, yıldızlara layık bu lüksü bu fiyata kaçırdığı için çok üzülecek' diye ilanlar vermiş.
Jennifer dediği, Metropol İstanbul'dan daire alan Jennifer Lopez.
Sektörde bir centilmenlik anlaşması yok mudur, bilemedim. Varyap ile GAP inşaatın, Jennifer için sergiledikleri efora ayıp olmuyor mu?