Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞENGÜL BALIKSIRTI

'Kelebeğin Rüyası' ile Dubai'de...

Yılmaz Erdoğan'ın 'Kelebeğin Rüyası' filmi uluslararası yolculuğuna devam ediyor. Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Katar, Lübnan, Irak, Mısır, Ürdün ve Umman'da gösterime giren film için Dubai'de yapılan galaya; Yılmaz Erdoğan ve filmin oyuncuları Belçim Bilgin, Kıvanç Tatlıtuğ, Mert Fırat'la birlikte katıldık. 'Kelebek etkisi'ne bu kez bir başka coğrafyada tanık olduk.
Filmi izlediğimde "Yılmaz Erdoğan, en güzel şiirini sinemanın beyaz perdesine yazdı" demiştim.
O şiir; kısa sürede ne çok hayata, ne çok insana dokundu.
Ama en önemlisi, filmin iki kahramanı Rüştü Onur ile Muzaffer Tayyip Uslu'nun genç yaşta avuçlarından kayıp giden yaşamlarına...
Yılmaz Erdoğan, bu filmle onlara yaşayamadıkları hayatlarını verdi.

HER ŞİİR DİLİNDE GÜZEL
22 ve 24 yaşlarında hayata veda eden iki şair, ölümlerinden 70 yıl sonra, bir şair adam sayesinde; hem bu hayatta aradıkları yeri buldu, hem şiirleri milyonlara ulaştı. Ne tuhaf değil mi?
Eğer buralarda yaşananları görmek gibi bir bilinç olsaydı oralarda; eminim Yılmaz Erdoğan'a kocaman bir teşekkür yollarlardı, "Bu kadar kısa yaşamamıza da değdi. Bizi çok mutlu ettin" diyerek...
Filmi Arapça dublajla, İngilizce alt yazılı izledik.
İlginçti! Ama ben filmi ikinci kez izlerken şunu hissettim; her şiir kendi dilinde güzel.

ŞİKAYET YOK
Gala öncesi; Dubai'nin en büyük alışveriş merkezi Dubai Mall'da müthiş bir podyum kuruldu.
Meraklı kalabalık saatler öncesinden toplanmıştı. Yılmaz Erdoğan, Mert Fırat, Belçim Bilgin ve Kıvanç Tatlıtuğ sırayla sahneye çıkıp soruları yanıtladılar. Çığlık-kıyamet...
Burada bir saat süren söyleşinin ardından Dubai Mall'ın içinde yer alan sinemaya geçiyoruz.
Film ekibi, kaçırılarak salona götürülüyor çünkü normal yollardan oraya ulaşmaları mümkün değil. Özellikle genç kızlar öyle ilgili ve tutkulu ki...
Koşarak hepimizden önce sinema girişindeki yerlerini alıyorlar.
Amaç, oyuncularla fotoğraf çektirebilmek.
Ve tabii özellikle Kıvanç Tatlıtuğ ile... Kokteylin yapıldığı salonun camlarına vuruyorlar. Kıvanç perdeyi aralıyor, "Tamam, biraz izin verin, fotoğraf çektireceğiz, söz" diyor.
Ama durdurmak mümkün değil kızları... Güvenliği aşmayı başaranlar içeri girip fotoğraf çektiriyor, hayalini gerçek kılıyor. Ve Kıvanç hiç şikayetsiz herkesin isteğini yerine getiriyor.
Film beğeniliyor, alkış alıyor.
Herkes sonuçtan memnun. Yorgunluklar unutuluyor.
Ve Muzaffer Tayyip Uslu'nun, Rüştü Onur'un, Suzan'ın çölde serap gibi hayatları şu sıralar oralarda dolaşıyor.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA