Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ELVAN DEMİRKAN

Kadınlara sorulan en haksız soru

'Mükemmel bir anne ve aynı zamanda başarılı bir iş kadını olabilir miyim?' Milyonlarca kadının yüzleştiği bir soru bu.
Geçenlerde Facebook CEO'su Sheryl Sandberg ile Virgin Şirketler Grubu'nun CEO'su Richard Branson'ın birlikte yaptıkları bir TV röportajını izledim.
Sandberg'e 'Kadınlar istedikleri her şeye sahip olabilirler mi sizce?' diye sorulduğunda, cevap vermek yerine Branson'a dönüp "Bu soru hiç sana soruluyor mu?" diye sordu.

KADINLAR HIRSSIZ DEĞİL
Branson "Hayır" diye cevap verdi.
Gerçekten de Sandberg'in söylediği gibi 'iş-yaşam dengesi' ile ilgili sorular öncelikle kadınları hedef alıyor.
Hem kariyer yapmanın, hem de aile kurmanın ne kadar zor olduğu fikri sürekli kadınlara aşılanıyor.
Geçenlerde McKinsey Enstitüsü tarafından 60 dev firmanın yöneticileri arasında bir anket yapılmış. Kadın yöneticilerin sadece yüzde 18'i CEO olma peşinde.
Yani erkekler gözlerini en tepeye dikmişken, kadınların çoğunluğu orta düzey yönetici olmayı tercih ediyor.
Aslında kadınlar hırssız değiller!
Hırs bir erkeği toplum gözünde daha 'çekici' yaparken, kadını maalesef daha 'itici' bir konuma sokuyor.
Hırslı kadın; bencil, kibirli, iktidar düşkünü olarak algılanıyor.
Bu algının değişmesi lazım!
Onun için de erkeklerin doğuştan gelen özgüvenlerinin kadınlarda da olduğuna kadınlar önce kendileri inanmalı… O özgüven de illa 'her şeye sahip olunca' kazanılmıyor.

HAYATIN ANLAMI...
Yaşamak için anlam ve amaca ihtiyacımız var. Bu kariyer de olabilir, çok para kazanmak da olabilir, çapı küçük ama içeriği sizin için büyük bir uğraş da olabilir.
Siz tecrübelerinize ne anlam saptıyorsanız, hayatın anlamı sizce o...
30'lu yaşlarımda birisi bana 'Hayattan ne bekliyorsun?' diye sorduğunda beynimin içinde dolanan arzularımı rastgele seçip sıralardım. Özellikle başarı üstüne kurulmuş hayallerim… Bir kadın olarak bu hayallerime ulaşmak için kesinlikle uğraş verdim.
Buna rağmen hâlâ daha gerçekte sahip olduğumuz hiçbir şeyin kalıcı ve öngördüğümüz şekilde insanı mutlu etmediğini gördüm. Başarı illa daha tatminkar hissetmemizi sağlamıyor.
Önceleri bocalıyordum 'O zaman niye uğraşıyorum?' diye...
Artık bocalamıyorum. Çünkü yepyeni ve sağlam bir bilinç inşa ettim.
Kim olursanız olun, kadın veya erkek, bekar veya evli, eğitimli veya hayat okulu mezunu, kariyer sahibi ya da değil, uzun saatler çalışan ya da uzun saatler uyuyan… Herkes hayattaki seçimleri için mutlaka bir bedel ödüyor. Kazandığınız her şeyin ardından kaybettiğiniz bir şey mutlaka var!
Hayattaki bu dengeyi farkeden, kabul eden ve seçimlerini bu bilinçle yapan insanlar daha mutlu oluyor.
İstediğimiz her şeye sahip olabilir miyiz? Bu sorunun benim için fazla bir önemi yok artık… Vasıflarımı, becerilerimi, tecrübemi, öğrendiklerimi, fırsatları kullanma şeklim ruhumu ve ilişkilerimi besliyor mu? Bu, bana göre, hayata dair en önemli soru.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA