Türkiye'nin en iyi haber sitesi
İLKER GEZİCİ

Hayalim 'Moulin Rouge'da oynamak

'Bizim Hikaye' filmiyle izleyicinin karşısına çıkan güzel oyuncu Çiğdem Batur: En büyük hayalim 'Moulin Rouge'da oynamak... Oyunculuktaki son noktadır benim için. 'Operadaki Hayalet'i izlediğimde, öyle bir sahnede olmak için dua ettim

'Kurtlar Vadisi' dizisindeki 'Savcı Leyla' rolüyle tanınan Çiğdem Batur, 1980 darbesinin bir aile üzerinde yarattığı tahribatı anlatan 'Bizim Hikaye" filmiyle sinemaseverlerin karşısına çıkıyor. Filmde başörtüsü takması sebebiyle özellikle Ortadoğu'daki hayranlarının beğenisini topladığını söyleyen Batur, GÜNAYDIN'a konuştu...

'TUBA ' DİKATİMİ ÇEKTİ

'Bizim Hikaye'de size cazip gelen şey ne oldu?
Film, dramatik bir dönem hikayesi. Güzel bir kadro oluştu. Senaryoyu okuduğumda dikkatimi çeken; 'Tuba' karakteri oldu. Başı kapalı ama geniş vizyonu olan bir doktor 'Tuba.' Daha önce kapalı bir kadını oynamamıştım. Filmi kabul etme sebeplerimden biri buydu.

Hikayedeki yeri ne 'Tuba'nın?
Babasını hapisten kurtarmak isteyen 'Ahmet'in sıkıntılarını paylaştığı, hem kardeşi, hem de sırdaşı. 'Ahmet'i en iyi anlayan kişi. Filmin en olumlu karakteri. Dramatik bir filmin içinde böylesine pozitif bir karakterin hikayeyi besleyeceğini düşündüm. 'Tuba'yı bu yüzden sevdim. Ben de tıpkı onun gibi, kötü bir şey olsa bile iyi yanını görmeye çalışırım.

Karakterin kapalı olması nasıl bir deneyim oldu sizin için?
Beni rahatsız eden bir şey değil bu. Ben oyuncuyum; bana gelen role kapalı mı, açık mı diye bakmıyorum. Karaktere ne verebilirim, ne kadar inandırıcı kılabilirim diye bakıyorum. Başörtüyle oynamak farklı bir deneyimdi benim için. Saçla uğraşılmayacağı için kolay olur diye düşünmüştüm ama daha zor oldu. Çünkü başörtüyle oynamak, ince detaylar isteyen bir şey. Başörtünün formu bozulduğu için bir sahneyi 10 tekrar aldığımızı biliyorum.

Hayranlarınızdan nasıl yorumlar geldi peki?
Çok yakıştırdılar, çok olumlu yorumlar geldi. Özellikle Ortadoğu ülkelerinde çok sevildi, çok beğenildi. 'Keşke kapansan, hep böyle kalsan' diye mesajlar attılar. Sadece başörtüsü takmak değil, onu taşıyabilmek önemli. Bu tepkiler sayesinde başörtüyü taşıyabildiğimi gördüm. Filmde en çok dikkat ettiğim şey oydu. Başörtünün bende nasıl duracağını çok merak ediyordum.

Olumsuz eleştiriler de yapıldı... O tepkileri nasıl karşıladınız?
Her türlü eleştiriye açığım; kendimi de çok eleştiririm. Bazı insanlar, rolüm yerine başörtüsü takmamı eleştirdi. Hakarete varan yorumlar yapıldı. Filmi izlemeden böyle bir önyargıda bulunmaları beni çok rahatsız etti. Başörtüm yerine, oyunculuğumu eleştirmelerini tercih ederim.

BABAM ÇOK ZOR BEĞENİR

Peki darbe dönemine dair neler söylemek istersiniz?
Henüz küçük olduğum için o dönemin sıkıntılarını bire bir yaşamadım. Babam filmi izledikten sonra "Biz o dönem buna benzer hikayeleri çok gördük. Çok doğru yansıtmışsınız" dedi. Babamın bir şeyi beğenmesi zordur; o beğendiyse benim için tamamdır.

Kariyerinizde dönüm noktası olarak gördüğünüz bir şey var mı?
Popülarite anlamında, 'Kurtlar Vadisi' benim için dönüm noktası oldu. Ama hayatımdaki dönüm noktası, İstanbul'a gelişim. Her şey öyle başladı. Ankara'da düzenli bir hayatım vardı. Gazi Üniversitesi'nde okurken TRT'de çalışıyordum. İki sene kamera arkası, üç sene de sunuculuk deneyimim var. Ankara'da yapabileceğim bir şey kalmayınca hedefimi değiştirdim ve İstanbul'a gelmeye karar verdim. Ama geliş sürecim üç seneyi buldu.

Neden?
Ailemi ikna edemedim. Onlar Düzce'de yaşıyor fakat benim Ankara'daki düzenimi bırakıp İstanbul'a gitmemi istemediler. Orada geldiğim noktadan memnunlardı ve neden bununla yetinmediğimi anlamıyorlardı. Babamın en büyük hayali; bir bankanın halkla ilişkiler müdürü olmamdı. Bense yönetmen olma hayali kuruyordum o zamanlar. Sigortası ve iş garantisi olmayan, riski fazla olan bir iş yapacağımı söyleyince istemediler tabii. O yüzden bir müddet çatıştık.

Nasıl ikna ettiniz onları?
"İstanbul'a gitmezsem, gözüm açık giderim" dedim. Yıldız Kenter, Bahçeşehir Üniversitesi'nde oyunculuk dersleri veriyordu. "Eğitim alacağım" diyerek ikna ettim onları. Biraz asiyim; hayatı anlık yaşarım, dediğim olsun isterim. İstanbul'a gelişim, azmin zaferidir.

HAZAL KAYA'YI SESLENDİRDİM

İstanbul, beklediğiniz gibi miydi peki?
Gelmeden önce buradaki ajanslara başvuru yapmıştım zaten. Bir ajans beni çağırdı ve çalışmaya başladık. Bir yandan da dublaj yapıyordum. 'Genco' dizisinde Hazal Kaya'yı seslendiriyordum. Sonra 'Papatyam' ve 'Kurtlar Vadisi' geldi. Şu anki ilerleyişim beni mutlu ediyor. Bir sonraki hedefim kendi filmimi çekmek.

En büyük hayaliniz nedir?
'Moulin Rouge'da oynamak... Oyunculuktaki son noktadır benim için. 'Operadaki Hayalet'i izledim, bayıldım. Öyle bir sahnede olmak için çok dua ettim.

ILIMAN YAŞIYORUM

Şöhrete nasıl bakıyorsunuz?
Ilıman yaşamayı severim. Uçlar her zaman tehlikelidir. Egomu günlük hayatıma taşımam. İşimle özel hayatımı birbirinden ayırıyorum. Ünlü olduğumu bile unutuyorum.

Sosyal medyada binlerce hayranınız var...
Bu, çok güzel. Onları görünce o kadar mutlu oluyorum ki... 'Ben neymişim be!' egosu değil bu. Onlar beni seviyor; ben bu sevgiden besleniyorum. Moralimin bozuk ya da modumun düşük olduğu zamanlar telefona bakmam yeterli oluyor. Karşılıksız bir sevgi var aramızda. Muhteşem bir duygu.

Bilmediğimiz bir yeteneğiniz var mı?
Resim yapıyorum ve sergi açmak istiyorum. Pop art ve soyut çalışıyorum. Kendimi keşfetme sürecindeyim. Terapi gibi geliyor.

AŞK GEÇİCİ BİR HEVESTİR

Hayatınızda özel biri var mı?
Aşk; insanı özgürleştirmez, kısıtlar. Aşkın geçici olduğuna inanıyorum; bir heves sadece. Hormonal bir durum. Sonra başka bir yönünü gördüğünde hayal kırıklığı yaşıyorsun. Ben hayal kırıklığı yaşamak istemiyorum. Keşke ilacı olsa da kimse aşık olmasa! Sevgi ve sadakat, aşktan daha önemli. İnsan aşık olunca sapıtıyor. İşini yapamıyorsun, ailene vakit ayıramıyorsun. Aşk kandırıyor insanı.

Peki ya evlilik?
Evlilik, bana hiç uzak değil. Mantığımla yaşıyorum. Birine karşı hissettiğin bir şeyi kontrol edebilirsin. İşi ve özel hayatını ayırabilmek önemli.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA